İDARE EDİYORUZ İŞTE!
Mevsim kış,
Hava soğuk.
Türk ordusu Suriye’de toprak bütünlüğümüzü tehdit eden teröristlere karşı savaşıyor.
Mecliste kavgalar,
Güneydoğu da terör bitmiyor!
Bombalar patlıyor polislerimiz,
Mayınlar patlıyor askerlerimiz şehit oluyor.
Statlar boş,
Hakemler art niyetli!
Trafikten kurtulmak için Avrasya tünelini,
Suriye’lileri kurtarmak için sınır kapılarını açıyoruz.
Yumurta fiyatı tavan yaptı,
Dolar yastık altından dört köşe oldu!
Benzine zam,
Vatandaşa yüklü doğal gaz faturası!
Herkes vatan, bayrak sevdasıyla yanıyor,
Hainler içeriden ateş ediyor!
Rusya dost olmuş,
ABD postunu sermiş!
Dertler derya olmuş güzel ülkeme,
Ülkem de sandal!
Savruldukça savruluyor!
Vatandaşımız
Sokakta, evde, iş yerin de, trafikte her yerde idare etme derdinde!
Kardeş diye kapılarımızı açıp içeri aldığımız Suriye’li yan gelip yatma derdinde!
Biz Suriye’de savaşıp şehitler verelim!
Suriye’li keyfine bakıp ’’ ağaya beleş’’ misali sefa sürsün!
2016’ da darbe yedik!
2017 ‘den umutluyuz!
Belki ‘’Noel Baba’’ yolunu şaşırıp bizim ülkemize gelir de ülkemiz huzur bulur!
Spor özellikle de Fenerbahçe tutkum.Gerçeği yansıtmayan haksız yazılara karşı yazmak için buradayım
26 Aralık 2016 Pazartesi
İDARE EDİYORUZ İŞTE
23 Aralık 2016 Cuma
FENERBAHÇE İKİ ADAMLA ŞAMPİYON OLUR
20 Aralık 2016 Salı
AHVAL NEDİR DİYE SORMA SAKIN
Gün geçmiyor ki güzel ülkemizde bombalar patlamasın, askerler, polisler, siviller ölmesin!
Eskiden güne umutla başlar, umutlarımız doğrultusunda hayatın içinde var olabilme, tutunabilme uğraşı verirken, 15 Temmuz ve sonrası hayatta kalabilme endişesini derinden derine her gün kuşkularımız artarak yaşıyoruz.
İlkokul yıllarında bize anlatılan ülkemizin dört bir yanı düşmanlarla çevrili gerçeğine, bu gün içerden de düşmanların ve hainlerin olduğu gerçeği eklendi. Eklenen bu gerçek öyle bir gerçek ki, dört bir yanımızda var olan düşmanlardan daha tehlikeli bir gerçek. ’’Hain içerde olunca kapı kilit tutmaz’’ diyen Dede Korkut muhtemelen bu gün içerde olan kahpelerin hainliğini görmüş olacak ki bu sözü söylemiştir.
Devletine, milletine karşı hainliği; özgürlük, adalet, barış diye süsleyerek, çeşitli kılıflar uyduran emperyalist güçler ‘’kişilik, karakter’’ bozuklukları olan insanları kullanarak, içerden üzerimize oynadıkları tehlikeli oyunlar ile insanların kahpelikleri bu gün hat safhaya ulaşmış, güzel ülkemiz üzerinde dönen oyunlar ülkemiz ve milletimiz üzerine kara bulutlar gibi çökmüştür.
Yaşanan tüm bu olayları ‘’tiyatro’’ diye yorumlayan gözleri kör, ama olmuş akıl yoksunu akla, mantığa sığmayan düşüncede olan insanların tutum ve davranışlarını da anlamak mümkün değil.
Yaklaşık 30 yıla yakın bir zamandır bu güzel ülkemizin başına bela olan PKK terör örgütünün yanına son yıllarda DAEŞ, PYD, YPG, İŞİD gibi terör örgütleri yetmez gibi içerde yetişen ve yeşeren en büyük terör örgütü FETÖ hainleri ülkemize telafisi mümkün olmayan acılar yaşattılar ve yaşatmaya devam ediyorlar. Bu terör örgütleri emperyalist güçlerle el ele vermiş vaziyette ülkemizi bölmeye çalışıyorlar.
Güney Doğu’da onca şehit haberlerinin yanında, her gün patlayan bombalar ile ülke kan gölüne çevrilirken bu oyunlar içerisinde aziz milletimizin ahvalini düşünmek, insanın içerisine acı sızıdan başka bir şey vermemektedir.
Ülkemiz üzerine oynanan oyunlar büyük. Bir değil birçok oyun var.
Yediği çanağı pisleyen hainler dün gece ülkemiz üzerinde ki oyunlarına birde ‘’suikast’’ gibi çok ağır bir oyun eklediler. Bu çok ama çok tehlikeli bir oyun. Rusya Büyük Elçisine sıkılan kurşun her iki ülkeye sıkılan kurşundur. İki ülke arasında var olan dayanışma ve yakınlaşmaya yönelik yapılan kocaman bir ’’provokasyon’’ olup, Türkiye’yi itibarsızlaştırma ve güçsüzleştirme operasyonudur.
Bu devlet, bu millet tarih boyunca bu hainlere kapılarını sımsıkı kapattı. Bu kapıların açılmaması için geçmişte olduğu gibi bu günde canlar veriliyor.
Bugün bu oyunları tezgahlayan ve alkışlayanlara karşı, ülkemiz de bu oyunu görüp bozmaya çalışan akıl sahipleri insanların sayısı bir hayli fazla.
Bu oyun elbette bozulacak. Hainler kendi kazdıkları çukurlarda boğulacaklar. Yeter ki biz Türkü, Kürdü, Alevisi, Sünnisi, Lazı, Çerkezi ile ele ele verip sımsıkı kenetlenelim.
Allah bu milletin birliğini, dirliğini bozmak isteyenlere fırsat vermesin…
15 Aralık 2016 Perşembe
Avcılar'da öfke kontrolü paneli
http://mobil.hurriyet.com.tr/avcilarda-ofke-kontrolu-paneli-40307989
7 Aralık 2016 Çarşamba
Yeşilkent Spor'dan sürpriz hamle
http://mobil.hurriyet.com.tr/yesilkent-spordan-supriz-hamle-40299782
BEŞİKTAŞ KİEV'DE NEDEN KAYBETTİ
BEŞİKTAŞ KİEV' DE NEDEN KAYBETTİ!
Kiev’ de buz gibi bir gece. Beşiktaş umutlu Kiev ise çoktan havlu atmış. Beşiktaş galip gelirse gruptaki diğer maçın sonucuna bakmadan gruptan çıkacak ve tarih yazacak. Böylece zafer sarhoşluğu ile buz gibi hava yerini sıcaklığa bırakacak.
Kulübede battaniyeye sarılı yedek oyuncular ve tribünde ki seyirciler daha ısınmadan 9. dakikada Biesedin’ in boş kaleye yuvarladığı top ile Beşiktaş’lı taraftarların kanı donmaya başlarken 30. dakikada skandal bir karara imza atan İskoç hakem Craig Thomson donmaya başlamış olan Beşiktaş’a Kiev’de buz tutturuyordu.
Kırmızı kart ve penaltı olayını biraz daha açarsak, Hırıstiyan dünyası biz Türklere karşı olan tavır ve tutumlarını bir kez daha gözler önüne seriyordu. Maça skandal bir hakem atarken bunun sinyallerini vermişti ama bizler görmezlikten geldik. Avrupa kupalarında istenmeyen takımlarımıza karşı yapılan operasyonlara sessiz kalan yeterince lobi oluşturamayan ülke federasyonu ne zaman bu lobi çalışmalarının içerisinde yer alacak açıkçası merak ediyorum.
Aslında Beşiktaş’a ilk operasyon İtalya’da Napoli maçında yapıldı. Fakat o gün Beşiktaş UEFA’yı , maçın hakemini ve Napoli’yi yenmişti. O gün alınan galibiyet baş döndürdüğü için kimseler bu operasyonu göremedi.
Tekrar dönelim maça. Skandal bir penaltı golü ile iki farklı skor ve oyuncu sayısı ile geriye düşen Beşiktaş için ekranları başındaki milyonlarca ve statta olan yaklaşık 3500 Beşiktaş taraftarının yüreğinde ki, Türk’ün inatçılığı inancı sıcaklığını hala koruyordu. Akıllara 3-0’dan 3-3 getirilen Benfica maçı geliyordu. Bunun için kara kartalın bir kanat çırpması yetiyordu. Fakat umudunu Benfica maçıyla birlikte yitiren ve o günden sonra yaptığı açıklamalar ile sürekli gündemi farklı yerlere çeken Şenol Güneş havanın soğukluğundan mı bilinmez ama saha kenarında buz tutmuş olmalı ki oyuna hiçbir müdahalede bulunamadı. Olanları sadece seyretti. Oynanan oyuna da hakem kararlarına da maç sonunda olduğu gibi sessiz kaldı!
45+1’ de skor 4-0 olduğunda artık sahada onur mücadelesi olması gerekirken 56. Dakikada topa gereksiz yere vurup UEFA’da yoluna devam edecek Beşiktaş’ı yalnız bırakan Aboubakar’ın şuursuzca davranışını da anlamak mümkün değil. Aboubakar ‘ın topa ancak gol için vurması gerektiğini birileri anlatmalıdır.
UEFA’nın Türk takımlarına karşı tutumu açık ve net olarak yıllardır süregelen bir tutum olurken Şenol Güneş’in maçtan birkaç gün önceki açıklamalarını da anlamak için alim olmak gerekir.
Şenol Güneş ‘’ Beşiktaş tarihinin en önemli maçına çıkacak’’ derken her halde kendisini kastediyordu. Çünkü 114 yıllık geçmişe sahip Beşiktaş bir çok tarihi maç oynadı ve bir çok başarı kazandı. Fakat Şenol Güneş için bu maç gerçekten hocanın hayatında ki en büyük maçtı. Şenol Güneş tarihinde ki en önemli maçta İskoç hakeme yardım etti. 15 gün boyunca fikstür dezavantajından bahseden ve başka konulardan bahsederek oyuncularını mental anlamda maça hazırlayamadı. Son dört maçta gol dahi atamayan ve grubun en zayıf takımı ile oynanacak maçı ‘’Tarihin en büyük maçı’’ diye lanse ederseniz, futbolcu zaten beyin olarak maça 1-0 geride başlar. Şenol Güneş bu açıklamaları ile hata yapmıştır. Bunu kabul etmek gerekir.
Sonuç olarak Beşiktaş hem maçı kaybetti daha doğrusu kaybettirildi dersek daha doğru olur. Aynı zamanda da milyon dolarları kaybetti. UEFA’nın tezgahı yine tuttu. Masa başında tezgahlanan planı İskoç hakem uygulamaya koydu. Fakat Beşiktaş Avrupa serüvenine UEFA’da devam ediyor.
6-0 lık skora rağmen ‘’Aldırma gönül aldırma’’ diye hep bir ağızdan bağıran Beşiktaş taraftarını da alkışlamak gerekir.