COCU FİYASKOSU!
Ali Koç’un başkan seçildikten sonra Aykut Kocaman’ı gönderip Philip Cocu’yu takımın başına getirmesini strateji hatası olduğunu daha önce söylemiştim.
Elinde iyi oyuncu grubu olmamasına rağmen iyi bir sistem takımı ortaya çıkaran Aykut Kocaman bu sezon mutlaka kalmalıydı.
Fakat sportif direktör Comolli, artık günümüz futbolundan çok uzak, sistemleri çökmüş, Avrupa’da hiçbir başarı gösteremeyen Hollanda ekolünü tercih ederek sezona başladılar.
Takıma bir sürü oyuncu transfer edildi.
Sözde takım gençleştirildi.
Fenerbahçe’nin gizli kahramanı Josef takımdan ayrıldıktan sonra kıymeti anlaşıldı.
Reyes ve Jailson birleştirseniz dahi bir Josef etmez.
Philip Cocu ile birlikte bu güne kadar oynanan 8 remi maçta 2 galibiyet 1 beraberlik 5 mağlubiyet alan Fenerbahçe resmen çöküş yaşamaktadır. Bu durum tam bir fiyaskodur.
Sahadaki Fenerbahçe takımı güven vermemektedir. Sistemi yok, oyun yok, rakibe basma yok, rakibi ablukaya alma yok!
Bu nasıl bir Fenerbahçe’dir anlamakta güçlük çekmekteyim!
Sahada amatör takımlarda dahi yapılmayan hatalar yapılmaktadır.
Resmen Ali Koç’un Fenerbahçe’si facia üstüne facia yaşamaktadır.
Sezon başı ile birlikte takıma olağanüstü destek veren taraftarlar Ali Koç sevgisi yüzünden sabır deyip geçiyor. Fakat sabırlar dün gece Zagrep’te tükendi. Koskoca Fenerbahçe sıradan bir takımdan 4 gol yedi. Fenerbahçe 4 gol yemez, yememeli!
Philip Cocu oyuncu seçiminde ve kadro düzeninde çok büyük hatalar yapmaktadır. PSV’de uygulattığı sistem Türkiye ve Avrupa kupaları için uygun bir sistem değildir. Bu sistem Fenerbahçe’yi çok gol yiyen bir takım haline getirecektir. Ligde ilk beşi görmek imkansız hale gelir.
Daha önce Türkiye’de çalışan Guus Hiddink, Frank Rijkaard, Dick Adcocaat gibi isim yapmış deneyimli hocalar Türkiye’de başarılı olamamışken Philip Cocu’nun başarılı olması da imkansızdır.
Hollanda ekolü Türk futboluna uygun bir yapı değildir.
Büyük vaatlerle Fenerbahçenin başına geçen Philip Cocu’nun kokusu çıkmıştır.
Ali Koç ve yönetimi fazla düşünmeden yol yakınken gerekeni yapmalıdır.
Yoksa sadece bu sene değil, önümüzde ki yılda heba olacaktır!
Spor özellikle de Fenerbahçe tutkum.Gerçeği yansıtmayan haksız yazılara karşı yazmak için buradayım
21 Eylül 2018 Cuma
COCU FİYASKOSU!
19 Eylül 2018 Çarşamba
İNSAFSIZLIK DİZ BOYUNU AŞTI!
İNSAFSIZLIK DİZ BOYUNU AŞTI!
İnsanların önemsemediği ama her gün fakirleşmeye doğru giden bir konuyu dile getirmek istiyorum.
Son bir iki aydır dolardaki artışı bahane ederek zam üstüne zam yapan firmalar bu da yetmezmiş gibi birde insanları aldatma yoluna giderek gramajları düşürmektedirler.
Böylelikle hem cebimizden hem de bize sattıklarından çalmaktadırlar.
Buda düpe düz hırsızlıktır.
Marketlerden bir hafta önce aldığınızı bir hafta sonra almak neredeyse imkansız gibi bir şey. Mutlaka fiyatlara küçük de olsa dokunuşlar yapıyorlar.
Kurdaki düşüş bile bu fırsatçıları yollarından geri döndürmemektedir.
Raflarda gramajı düşmüş ürünler, fiyatları yükselen ürünler ile birlikte her gün insafsızlık son sürat devam etmektedir.
Bugün tüketimi yoğu olan ürünler cep yakmaktadır.
Yumurtanın, salçanın, tuvalet kağıdının fiyatları aldı gidiyor başını.
Manavlarda, sokak pazarlarında sebze-meyvenin yanına yaklaşılmamaktadır.
Rahmetli Barış Manço’nun ‘’ Domates, biber, patlıcan. Bir anda bütün dünyam karardı’’ dediği gibi domates, biber, patlıcan fiyatlarını görünce şaşkına dönmemek elde değil.
Böyle giderse domates, biber, patlıcan evlerimize girmeyecektir. Çocuklar meyve/sebzeden mahrum olarak büyüyeceklerdir. Çünkü her gün vatandaşın alım gücü azalmaktadır, vatandaş fakirleşmektedir.
Fakirleşen vatandaş ekmek ve simide talim edecek desek onlarda da zamdan nasibini aldı.
Böylelikle isteyip de diyet yapamayanlara mecburi diyet yolu gözüktü.
Son günler de yetkililer ‘’ Fırsatçılara göz açtırmayacağız’’ deseler de vatandaş olarak bizler de bu fırsatçılara gereken tepkiyi koymamız gerekmektedir.
Vatandaşın cebinden parasını göz göre göre çalan fırsatçı hırsızlara yönelik gerekli denetimler de artırılmalıdır.
İnsafsızlığın diz boyunu aşıp, adam boyuna yaklaştığı bu dönemde, ‘’rüzğara kapılan harman gibi, darma duman olduk iş işten geçti’’ dememek için daha duyarlı, daha çok birlikte hareket etmekte fayda vardır.