EDV DERBİYİ KİM KAZANIR
Süper Lig’de nefesler tutuldu.
Tüm gözler ligin 3. Haftasında 27
Eylül Pazar akşamı Türk Telekom Stadyumunda oynanacak olan dev derbiye
çevrildi.
Taraflı tarafsız gündemin ana maddesini, ”Dev Derbi’yi kim kazanacak?” sorusu oluşturuyor
Galatasaray, ligin ilk iki
haftasındaki performansa göre maçın favorisi diyenler olduğu gibi, derbinin
favorisi olmaz diyenlerde çoğunlukta.
İlk iki haftada Galatasaray spor
yorumcularının ve taraftarlarının beğenisini kazandı.
Ligin son şampiyonu Başakşehir karşısında,
oyun olarak ilk haftaya nazaran daha üstüne koymuş, olabildiğince çabuk, oyun planı
daha oturmuş, daha hazır olan bir Galatasaray seyrettik.
Galatasaray’ın sahaya çıkacak olan kadrosu
hemen hemen belli. Takımda çok fazla yeni oyuncu grubu yok, birbirlerini
tanıyan ve tamamlayan oyunculardan kurulu olması Pazar akşamı Galatasaray için büyük
bir avantaj ouşturmaktadır.
Son maçta kaleci Fatih, Muslera’yı
aratmadı.
Savunmadaki stoperler, Luyindama ve
Marcao şuan ligimizin en formda ve en uyumlu stoperleri. Önde oynayan
arkadaşlarına büyük güç veriyorlar.
Taylan iki haftada bir yıldız gibi
parladı.
Belhanda acayip form tutmuş. Son
derece etkili oynuyor.
Falcao ve Diagne formdalar. Duran
topuda (penaltı),gelen topuda içeri atıyorlar!
Forvet bölgesi olarak Galatasaray
ligimizin en sorunsuz takımı.
Birde Fatih hocanın takıma katkısını
da unutmamak lazım!
Galasaray’da sahada oynayan
oyuncuların birçoğu güç olarak iyi durumdalar. Sezona iyi hazırlanmışlar. Saha
içi devamlılıkları ile ön plana çıkan oyuncu sayısı bir hayli fazla.
Ve en önemlisi çok fazla pozisyon
hatası yapmıyorlar.
Bunlar Galatasaray için ilk iki haftada
göze çarpan artılar.
Fenerbahçe’ye gelince:
Fenerbahçe lige aslında çok moralli başladı.
Sevgi limit tanımaz sloganı altında
takıma TÜRKİYE şartlarına göre, yerinde nokta atışı yapılan kariyerli oyuncu
transferleri taraftarı mest etti.Takımın neredeyse tamamı (Gustavo, Ferdi, Ozan,Tolga, Serdar, Deniz,
Altay dışında ) değişti.
Son iki senenin sahadaki çöküntü
takım sil baştan yeniden yapıldı.
Takımın en etkili silahı olmaz ise
olmazı Vedat MURİÇ bile limite takılmamak adına çok iyi bir paraya satıldı.
Alınan
oyunculardan Gökhan ve Caner çubukluya alışık olan, Fenerbahçe forması altında yıllarca
ter döken oyuncular olması Fenerbahçe için şanstı.
Jose Sosa’nın
tartışılmaz bir oyuncu olduğunu kabul etmeyen yoktur.
Tiam,
Valancia, Novak, Sangare ve Sinan gibi oyuncular oynadıkları takımlarda iyi
işler çıkarmış, kendilerini ispatlamış oyucular olarak göze çarpıyorlardı.
Son iki
sezonun kanayan yarası olarak görülen defans hattına yeni stoperler alındı.
Mauricio
Lemos, Marcel Tisserand ve iki beki ile birlikte defans hattı komple değişti.
Orta sahası, kanatları, alınan ve alınacak
forveti ile, hocası ile tamamen yepyeni bir takım oluşturuldu.
İsimler üzerinden bire bir
gidildiğinde ortaya çok iyi bir takım çıktığından hiç kimsenin şüphesi yok gibi
durmaktadır. Fakat takıma monte edilen 13 yeni transferin içindeki birçok
oyuncunun yaşlı olması, saha içinde birbirleri ile uyumu nasıl olacak sorusunu
da akıllara getirmekten geri kalmadı.
Fizik gücü yüksek, daha genç ve
koşan takımlara karşı bu Fenerbahçe ne yapar sorusuna bu hafta dev derbide biraz
olsun cevap bulacağız.
Fenerbahçe henüz tam manası ile
hazır değil. Ortada kurulan yeni bir takım var.
İki haftadaki performansa
baktığımızda Fenerbahçe; oyun olarak ağır, çabukluktan ve üretkenlikten uzak
bir görüntü çizdi.
Hatayspor maçındaki Fenerbahçe’de
oyun düzeni olarak göze çarpan hiçbir olumlu hareket yoktu. Saha içirişinde
yaratıcı oyuncu sayısının azlığı, oyunu bir türlü istenilen kıvama getiremedi.
Kadro yapısına bakarak çubuklunun
sahada ışıl ışıl parlamasını hayal edenler, sahadaki oyun neticesinde biraz
hayal kırıklığı yaşadılar.
İki hafta itibari ile Erol hocada
saha içine sihirli dokunuşlar yapamadı.
İki hafta sonunda acilen kaliteli
bir forvetin şart olduğu herkesin ortak noktada buluştuğu tek yer
olarak göze çarptı.
Yıldız diye büyük umut bağlanan
Ferdi, Taylan gibi parlayamadı. Sahaya çıkan son iki ilk on birin içerisinde
Ferdi’nin başarılı olması bir hayli zor.
Ancak sahada Mert Hakan, Sosa gibi
adamlar olursa o zaman Ferdi’den verim alırsınız.
Savunma anlamında Atakaş Hatayspor
ve Rize maçları çok ölçü olmadı. Açıkçası Hatayspor hücumu Akdeniz’de unutup
Kadıköy’e gelmişti. Savunma için asıl sınavını bu hafta diyebiliriz.
Pazar akşamı dev derbide her iki
takımdan da fantastik bir oyun beklemek hayal olur. Nedeni ise futbolu
güzelleştiren seyircinin ve Fenerbahçe’nin hazır olmayışı sahada daha çok
taktik savaşı şeklinde geçecektir.
Şimdilik Fenerbahçe’de
taşlar tam yerine oturmadığı ve takımların form durumları göz önüne alındığında
Pazar akşamı istatistikler Galatasaray’ın galip geleceğini gösterse de, bu
Galatasaray için kolay olmayacak gibi duruyor. Fenerbahçe, topsuz oyunda Galatasaray’ın
etkili ayaklarını bozup ve kilitlerse işte o zaman Galatasaray’da işler ters
gidebilir. Nitekim Fenerbahçe’ de bunu yapabilecek güce sahip bir takım.
Çünkü
Fenerbahçe mutlak kazanmak zorunda olduğu bir maça çıkıyor.
Hal böyle
olunca önce beraberlik, sonrada Galatasaray bir boy farkla kazanır gibi
duruyor.
Pazar akşamı derbiye yakışan bir maç
olsun. Hakem hataları ile birlikte ‘’VAR’’ odası kararları değil, sahadaki
futbolun güzellikleri konuşulsun deyip Pazar gecesini dört gözle bekleyelim…