Spor özellikle de Fenerbahçe tutkum.Gerçeği yansıtmayan haksız yazılara karşı yazmak için buradayım

12 Haziran 2024 Çarşamba

Uğur Demirkırdı


Fotoğraf köşemizde bugün çok ağır bir konuğumuz var. Kendisini spor camiasının çok yakından tanıdığı DHA Sporun başarılı müdürü Uğur Demirkırdı.


Uğur DEMİRKIRDI

Uğur Demirkırdı için, DHA Spor’un vizyonunu değiştiren ‘’adam’’ dersek her halde yanlış söylemiş olmayız.

Uğur Demirkırdı, bulunduğu makama, merdivenleri bir bir çıkarak ulaştı.

Spor medyasında yıllarca Fenerbahçe muhabiri olarak görev yaptı. DHA Spor müdür yardımcılığı görevinden sonra hak ettiği ''müdür'' koltuğuna oturdu.

Kısaca bulunduğu yere koşarak değil, yavaş yavaş, sindire sindire geldi.

Habercilikteki gerçekçi hayallerini DHA Spor’un başına geçtikten sonra ekibiyle birlikte gerçekleştirmeye başladı.

Bunu yaparken ‘’Sporun her alanında varım, spor gelişsin diye de her türlü gayretim var’’ demeyi de ihmal etmedi.

Spor camiasında kalıcı ve iz bırakan bir kişi olabilmek ve daha başarılı olmak için yoğun bir çalışma içerisinde olduğunu günün her anında görüyoruz.

Uğur Demirkırdı için tek cümle ile ‘’Adaletli olması en büyük güvencemiz’’ diyen çalışma arkadaşlarının bu cümlesi aslında Uğur Demirkırdı’nın iş hayatı dışında sosyal hayatına da ışık tutmaktadır.

Evet. Uğur Demirkırdı, durağan ve sakin yapısı ile son derece mütevazi, sessiz sedasız, güler yüzlü ve babacan birisidir.

Gösterişten uzak sadece işine odaklı bir insandır.

Taraf olmaktan ziyade, adaleti ile ön plana çıkan Uğur Demirkırdı'yı serviste sevmeyen yoktur. Hal böyle olunca da başarı kendiliğinden ortaya çıkmaktadır.

Türkiye ve dünyanın her yerine aynı anda güvenilir ve aynı kalitede haber ulaştırmak için günümüzün tüm teknolojik imkanlarını doğru olarak kullanan, DHA Spor’un vizyonunu değiştiren yüzüne, yakın zamanda verilen ''Basın Destek Ödülü'' Uğur Demirkırdı'nın ne kadar doğru işler yaptığının göstergesidir.

Bu anlamda bir İngiliz ata sözü çok şeyi ifade etmektedir.

''Durgun sular derin akar.''

Müfit Utkusoy


Köşemizin bugün ki konuğu, Hürriyet Dağıtım Planlama Koordinatörülüğünden emekli, beyefendi kimliğini her daim üzerinde taşıyan Müfit Utkusoy.


Müfit UTKUSOY

Gazetede son yirmi yılda promosyon denilince akla gelen ilk isimdi.

Yıllarca Hürriyet Promosyon ve Dağıtım Planlama Koordinatörü olarak çalıştı.

Emekliliği gelince de doğa ve denizin bütünleşip, insan ömrüne ömür katan Ege’de yaz aylarında yaşamayı tercih etti.

Müfit Utkusoy, muhabbet adamıdır. Kendisiyle oturup muhabbet ettiğinizde kahkahaya boğulursunuz.

O resmi duruşunun içinde inanılmaz gırgır bir adam saklıdır. Her daim eğlencelidir. Eskişehirli olmasına rağmen sıcakkanlıdır.

Deniz ve yat tutkusu tartışılmaz. Denize ve doğaya aşıktır.

Hürriyet’te çalışırken son derece yardımsever olduğuna defalarca şahit olmuşluğum vardır.

Müfit abi ince ruhludur. Kendisinden bir şey istediğinde ‘’hayır’’ demeyi hiç bilmeyenlerdendir.

Beşiktaş taraftarıdır. Fakat bunu fazla belli etmeyen centilmen bir taraftardır.

Sabit Yeşilyurt

 Köşemizin bugün ki konuğu, gazetenin hem Laz hem de gerçek bir emekçisi olan Sabit Yeşilyurt.


Sabit YEŞİLYURT

Sabit, benim devremdir. Aynı dönem gazeteye başladık.

1 Mayıs Emek ve Dayanışma Gününü Sabit Yeşilyurt’a ayırmamın özel bir anlamı vardır. Çünkü Sabit tam bir emekçidir. Bulunduğu yere, deyim yerindeyse ‘’tırnakları ile kazıyarak’’ gelmiştir.

Gazetede ulaştırma denince akla gelen ilk isimdir.
Ulaştırma ve servislerden sorumlu işinin uzmanı olan Karadenizin yiğit delikanlısıdır.

Karadeniz demişken Sabit, gerçekten gözleri ateş saçan, cesur, atılgan, mert, Lazların kıvrak zekasını üzerinde taşıyan Karadenizin beyefendi bir çocuğudur.

Sabit, güvenilir, dürüst, samimi, candan olan, büyükşehirin değiştiremediği gerçek bir dost canlısı olup, gazetenin sevilen simalarındandır.

Laz inadının tuttuğu bazı anlar da olmaktadır. Fakat bu inadından hemen vazgeçmeyi de bilmektedir.

İstanbul’dan Trabzon’a aşığı olduğu renklerin maçlarına gidecek kadar tutkulu Trabzonspor taraftarıdır. Trabzonspor ile yatıp, Trabzonspor ile kalkma durumundan son yıllarda biraz olsun uzaklaşmıştır ama yinede ''Hayat Trabzon'da'' demeden duramaz.

Son olarak bir şeyi ifade etmeden geçemeyeceğim.
Başınız sıkışırsa Sabit’in kapısını gönül rahatlığı ile çalabilirsiniz ama bu sıkışmanın içinde araç istemek olmasın. O zaman hayır diyebilir. 😀


Ahmet Büyükdoğan

Bugün köşemizin konuğu, haberin merkezinden, yazı işlerinin sembol isimlerinden biri olmayı başarmış yaşayan efsane Ahmet Büyükdoğan.


Ahmet Büyükdoğan

Ahmet Abi, yazı işlerinin en önemli parçasıdır. Gizli bir kahramandır.

Yaklaşık 35 senedir yazı işleri çalışanlarının ve yazarların eli ayağı olmuştur.
Yazı işleri katının olmaz ise olmazlarındandır.

Teşbihte hata olmaz ise Ahmet Abi, ‘’ her eve lazım ‘’ olan cinsten bir adamdır.

Halledemeyeceği, yapamayacağı iş yoktur.
Gazetenin en tanınmış simalarından biridir.

Gazeteye patronluk yapan üç patron ile çalışma şerefine ulaşan ender insanlardandır.

Nice genel yayın yönetmenleri, yazı işleri müdürleri, yazarlar eskitti. Bu nedenle ‘’yaşayan efsane’’ desek yeridir.

Ahmet Büyükdoğan, gazetede çok sevilen, sayılan bir çalışandır. İnsanlara karşı son derece saygılıdır.

‘’Kardeşim’’ kelimesini ağzından eksik etmese de, Safranbolulu olmasından dolayı o yörede çok kullanılan ‘’ Bilader’’ kelimesini de ara ara kullanmayı ihmal etmez.

Fenerbahçe taraftarı olan Ahmet abi, eski bir kalecidir. Şirketler arası turnuvalarda kaleciliği dillere destandır. ‘’Berlin panteri’’ olmasa da ‘’Hürriyetin panteri’’ olmayı başarmıştır.

Bu arada, Ahmet abi son 10-15 senedir gizliden gizliye Avusturya Açık Tenis Turnuvasına hazırlanmaktadır.😀

En büyük hayalinin İspanyol tenisçi Nadal’ı yenmek olduğunu, fısıltı gazetesi aracılığı ile medyaya sızdırıldığını kendisine belirtelim

Hakan Börekçi

 Fotoğraf köşemizde bugün, gazetenin eski mimarlarından Hakan Börekçi abimizi misafir ettik.


Hakan BÖREKÇİ

Kendisi mimar aynı zamanda ressam olan kıymetli bir Adem oğludur.

Hakan Abi, gazetede çalıştığı yıllarda son derece ketum bir insandı.

İnsanlarla fazla konuşmayan, sürekli masasında oturan, çizimler yapan bir kişi olarak herkesin hafızasında yer edinmiştir.

Hakan abiye bir şey sorduğunuzda sadece dinler, dinledikten sonra da ‘’ tamam abi’’ diyerek konuşmayı bitirir fakat o yine de bildiğini yapanlardandır.

Hakan Börekçi, güzel Sanatlar Akademisi mezunudur. Çok güzel tablolara imza attığını sosyal medya aracılığı ile görüyoruz
.
Gençlik yıllarında fazla konuşmayan, ağzından kelpetinle laf aĺınan Hakan abi, son yıllarda insanlarla daha çok konuşmaya başladı.
Hakan abinin bir özelliği daha var ki, hiçbir şeyi unutmaz. İnanılmaz bir hafızası vardır.

Ara ara gazeteye ziyaretimize geldiği gibi bazen de telefon açarak bizleri çok sevdiğini, bizlere hissettirir.

HMT'de bir gece danışmada dekor olarak bulunan Simavi’nin ‘’S’’ sine ilave yapmak için gece yarısına kadar işin başında durmuştuk. O gece sanki mimar ben, Hakan abi ise benim pozisyonumda çalışan gibiydi. Hakan abi ile yaşadığım en güzel anımdı.

Hakan Abi, yürümeyi çok sever. Hem de yürürken arkasından kovalayan var zannedersiniz. Çok hızlı yürür. Kartal’dan buraya kadar yürü deseniz bahse girerim yürür 🙂


Enver Öztürk

Bugün köşemizin konuğu, yıllarca gazetenin Bina Yönetimi kadrosunda gazeteye 7/24 kesintisiz hizmet verdikten sonra emekliye ayrılıp, kendi dünyasında emekliliğin keyfini süren Enver Öztürk.


Enver ÖZTÜRK.

Kendisi 2. Enver Paşadır. Şaka bir yana Enver abinin lakabı ‘’PAŞA’’dır.

Enver Paşa, gazetedeki elektrik, elektronik, mekanik işlerinden kısaca teknikten sorumlu olan kişiydi. Gerçi son yıllarında çalışma alanına birde inşaat sektörünü ekleyip son derece başarılı olmayı başarmıştı.

Enver abi Samsun Bafralı olup, tipik bir Karadeniz insanıdır. Muhabbet adamıdır, sıcakkanlıdır, samimidir, vefalıdır, dost canlısıdır. Kısaca adam gibi adamdır.

Yaptığı işlerde asla hileye, hurdaya yer vermez. Düzen ve nizam adamıdır. kuralsız iş yapmaz. Yarım yamalak iş yapmayı da yapanı da asla sevmez. Yaptığı ve yaptırdığı işlerin başından sonuna kadar takibini yapar. Sonuç odaklıdır. Sonuç almadan bir işi asla sonlandırmaz.

HMT’den DMC’ye taşınırken, günlerce gazetede inşaatın başında ekibiyle birlikte çalışarak, bizleri çok kısa bir sürede yeni yerimize yerleştirmeyi başarmışlardı.

Herkesin imkansız diye bahsettiği işleri Enver abi çözerek, herkesi kendine hayran bırakmayı başarmış bir insandır.

Enver abinin gazetenin her köşesinde, her adımında, elinin değmediği yer yoktur.

Telefon santrali başta olmak üzere birçok projenin baş mimarıdır.

Enver Abi söyleyeceğini adamın yüzüne söyler. Bu sebepten dolayı başının ağrıdığı anlarda olur. Fakat her daim başı dik gezen adamlardandır.

Tek eksisi biraz sinirlidir. Fakat o da anlıktır. Gelip geçer. Sinirlendiğinde kendinden küçük olanlara ‘’ bak çocuk’’ diye hitap eder.

Enver abi aynı zamanda çok duygusal bir yapıya sahiptir.

Yıllarca hiçbir zaman işten kaçmayan, deyim yerindeyse 7/24 hizmet veren Enver abinin hakkını vermek lazım.

Çünkü ‘’ Hak alınmaz, hak verilir.’’

Cenk Öz


Bugün köşemizin konuğu, haberin merkezinden, Hürriyet Gazetesi künye de adını gördüğümüz Cenk Öz.


Cenk Öz

Gazetedeki yazı işleri müdürlerinden biridir.

Gazetede ki ‘’ İnsan ve toplum’’ haberlerinin mimarlarındandır.

Son derece sessiz bir yapıya sahiptir. Fazla ortalarda görünmez. Ancak kendisini sigara aralarında görürüz.

Küçük muhabbetler yaparken birden bire ‘’haber beklemez ‘’deyip hızlıca yerine çıkarken arkasına bile bakmayanlardan.


Cenk Öz hakkında gelen bilgiler arasında, talebelik yıllarında son derece yakışıklı olduğu için, ailesinin isteği ile kızlardan korumak adına, liseyi İstanbul Erkek Lisesinde okumak zorunda kaldığı bilgisini de buradan paylaşalım. 

Cenk Öz'ün kapı önünde sigara içerken genelde havaya baktığına çok şahit olmuşluğum vardır. 😀

Bu havaya bakmaların sebebini haber yoğunluğunda daha iyi haberi yayınlayabilmek adına beyin jimnastiği olduğunu tahmin etmekteyim.

Bu arada Cenk Öz Galatasaraylıdır. Fakat seksenli yıllarda Fenerbahçe’de formaya giyen Abdülkerim Durmaz’ın gençlik halini çok anımsattığını da dile getirmeden geçemeyeceğim 😀

Tuncer Taşdögen




Bugün köşemizin konuğu, Kızılderelilerin Asya kıtasından Amerika kıtasına göç ederken Anadolu topraklarında unuttukları ve Türkiye’de yaşayan tek Kızıldereli insan olanTuncer Taşdöğen.


Tuncer TAŞDÖĞEN

Gazetede ki lakabı ‘’Reis’’tir. .

Tuncer olarak kimse bilmez ama reis dediğinizde, kendisini bilmeyen yoktur.

Kendisi yazı işlerinde, haberin merkezi olan mutfakta çalışmaktadır. Onca haberin sayfaya dökülmesini sağlayan ekibin içinde ki gizli kahramanlardan biridir.

İnanılmaz derecede kendiyle barışık bir insandır. Öyle ki, iki ayağına da farklı renklerde ayakkabı giyecek kadar kendisiyle ve hayatla barışıktır.

Kendisini, uzun saç sitili ve ten renginden dolayı hep ‘’ Kızıldereli ’’ olarak görür. Hatta daha da ileri giderek ‘’Kabile Reisi’’ olduğunu idda etmektedir.

Tuncer, güler yüzlü ve sempatik bir insandır..

Hürriyet’te yemek bol olmasına rağmen hiç kilo almaz 🙂

Rüzgarlı havalarda kapı önüne çıkmamasını kendisinden önemle rica ettiğimiz günler olmuştur 🙂

Bu arada değinmeden geçemiyeciğim 🙂

Tuncer, bir çok defa gazete ile yollarını ayırsa da çok kısa zaman içerisinde her defasında gazeteye geri dönmüştür. Bu konu da rekor kendisine aittir.

Tuncer için ‘’ Bulunmaz Hint Kumaşı ‘’ desek her halde yanılmayız 🙂

Halit Genç


Bugün köşemizin konuğu Simavi ve Doğan grubunda sıcak ve canlı paranın başında duran, şimdilerde ise emekliliğin tadını çıkartan Halit Genç.


Halit GENÇ

Halit abi, tam tamına 32 yıl Hürriyet’te çalışmış ve Hürriyetti iliklerine kadar yaşayan bir efsanedir.

Halit abi, maaşların daha bankalardan verilmediği yıllarda Hürriyet Gazetesi veznesinin başında duran, maaşları elden dağıtan kişidir.

Son derece saygın bir kişidir.

Nasıl olmasın ki!

Yılda 12 maaşın yanı sıra, yılda 9 ikramiye, 2 yakıt parası olmak üzere birçok bonusu almak için Halit abiye uğramak gerekirdi. 🙂

‘’Hürriyet Benim’’ sloganı Halit abi için emekli olmasına rağmen hala sıcaklığını korumaktadır.

Hürriyet’i sahiplenen, her zaman koruyan, kollayan insanlardandır.

Hürriyetten emekliye ayrılalı yıllar geçmesine rağmen, hala o duygusal bağ sıcaklığı ilk gün ki gibi gözlerinin içinde hissedilmektedir.

Halit abi özel bir insandır. Çünkü kendisi her emekli insanın yapmak istediğini yaparak ‘’HACI’’ olmuştur.

Halit abi son derece yardım sever bir insandır. Bu yardım severliği sayesinde çok dua almışlığım vardır.

Böylelikle Halit abiye geç de olsa, buradan şükranlarımı iletiyorum…

Murat Üryan


Bugün de köşemizde İK departmanı çalışanlarından, herkesin tanıdığı personel muhasebesi uzmanı Murat Üryan’ı misafir ettik.


Murat ÜRYAN

Murat son derece sessiz, sedasız bir insandır.

Yüzünden gülümseme hiç eksik olmaz. Samimidir, candandır. Sinirleri alınmış gibi bir yapıya sahiptir.

Uzun yıllardır İK’da çalışmaktadır. Hürriyet çalışanlarının hemen hemen hepsi Murat’ı tanır.
Aslında iş hayatında, İK departmanı çalışanları görevleri icabı ketumdurlar. Bu ketumluk kendilerine genel olarak, personel ile aralarına resmiyetin girmesine sebebiyet verir. Fakat Murat Üryan’ da ‘’ser verip sır vermese de’’ personel ile sıcak bir bağ kurmayı başarmış bir İK çalışanıdır. Murat Üryan bu sayede İK departmanında kapısı çalınan ilk insandır.

Murat’a sorun! Cümlesi gazetede yaygındır.

Bu yüzden kendisi, dahili numarası en çok sorulan personeldir. Aradığınız da ‘’derdinize derman olmasa da merhem sürmeyi ihmal etmez.’’

Murat koyu bir Beşiktaşlıdır. Hatta oğluna ‘’Kartal’’ ismini vererek, tutkunu olduğu renkleri hayatında an be an yaşamaktadır.

Küçük bir not eklemeyi de ihmal etmeyelim.
Murat, asla ve asla kuru fasulyeye hayır diyemez 😀 Bir porsiyon kuru fasulye, verilmeyen cevapların kapısını açabilir 😀

Sabri Erçevik


Bu günde gazetenin emekçi abilerinden, elinde terlikleri ile katları gezen lostracı Sabri abiyi köşemize aldık.


Sabri ERÇEVİK

Sabri abi yaklaşık 20 yıldır Hürriyet’te elinde terlikleri aramızda dolaşır.
Belki, ‘’boyayalım abi, bol cilalı, badem yağlı’’ diye meşhur olan ayakkabı boyacılarının sloganını atmaz ama sizi gördüğünde mutlaka ayakkabılarınıza boyalı mı, boyasız mı diye göz ucu ile bir bakar. 🙂

Sabri abi son derece konuşkan aynı zamanda sempatik bir adamdır.

Ne zaman görsem halini hatırını sorduğumda işlerin olmadığından yakınır 🙂 Ama buna da şükür demeyi ihmal etmez.

Sabri abi en çok gazetede bayan çalışanların imdadına yetişir.
Malum yüksek topuklu ayakkabılarda topuk kırılması çok olur.
‘’Ay yandım’’ diye feryadın koptuğu anda Sabri abi imdada yetişir ve topuğu kırılan kişiye ''derin bir oh'' çektirir.

Bu arada küçük bir dip not eklemeyi de unutmayalım.
Sabri abi küçük küçük adımlarla çık hızlı yürür. Yetişebilene aşk olsun 🙂

İsmail ER

 Bugün herkesin çok iyi tanıdığı spor camiasının en renkli bir gazetecisi olan İsmail Er’i köşemize aldık.


İsmail ER
Namı değer ''İmparator.''

Tanımadığı kişi yoktur. Her çevreden kendisine dost edinir. İnsanlara seslenirken ‘’İmparator’’ ya da ‘’Kral’’ diye hitap eder. Ama asıl imparator kendisidir.

Spor camiasının en renkli kişiliğine sahiptir
Alçak gönüllüdür. Kibirden, egodan yoksundur.
Sempatiktir.
Bulunduğu ortamları yumuşatır, renk katar, kahkahaya boğar.
Hatta bir tarihte kendisine kızgın olarak gazeteye gelen Celal Doğan’ın nerelisin diye sorduğunda; Yiğidin harman olduğu yerdenim başkanım deyince,
Neresi orası diye soran Celal Doğan’a, Bursa başkanım diyerek ortalığı kahkaha tufanına boğan gazetecidir.

Mutlaka herkesin gönlünü kazanmasını bilir. Yağmasa da gürler derler ya tam o cinstendir.

Adı Beşiktaş’la özdeşmiştir. Beşiktaş’ın bomba transferlerinde gazetede ve çevresinde ki insanların ilk muhatabıdır.

İyi bir gazeteci olmak için ne gerekli diye sorulduğunda iki kelime ile ‘’insan sevgisi’’ diyerek insanları sevdiğini her ortamda dile getiren İsmail Er, dalında birçok ödülün sahibi olmuştur…

Bir ödül töreninde ‘’Bunca yıl biriktirdiğim insanlar, benim en büyük servetim’’ demesi içinde ki insan sevgisin ispatıdır..

Son olarak kendisinin aynı zamanda Üsküdar Veteranlar Masterler Kulüp Başkanlığı yaptığını buradan ilanen duyuralım. Belki yeni yıldızlar kapısını çalar. 🙂