Spor özellikle de Fenerbahçe tutkum.Gerçeği yansıtmayan haksız yazılara karşı yazmak için buradayım

3 Ekim 2017 Salı

AH BE YALAN DÜNYA

Ah Be Yalan Dolan Dünya!
Günümüz dünyasında her şey değişti. Dünya dönüyor, insanlar değiştikçe değişiyor. Değişmeyen tek gerçek ölümün var oluşu!
Büyük yok, küçük çok!
Saygı yok, sevgi çok!
Edep yok, ahlaksızlık diz boyundan çok!
Doğru söz yok, yalan çok!
Nezaket yok, ego çok!
Utanma yok, arsızlık çok!
Araştırma yok, hazıra konmak çok!
Eğitim yok, öğretmen çok!
Ders çok, öğrenci yok!
Anne baba yok, çocuk çok!
Cepte para yok, iphone çok!
İphone çok, mobil internet yok!
Alim çok, cahil yok!
Kanun çok, nizam yok!
Polis çok, suçlu yok!
Tefeci yok, banka çok!
Para yok, kredi çok!
Enflasyon yok, zam çok!
Müdür çok, eleman yok!
İş çok, çalışan yok!
Hırsız çok, çalan yok!
Kamera var, görüntü yok!
Hakem çok, kural yok!
Anadan doğma yok, sonradan görme çok!
Yazan çok, okuyan yok!
Sosyal medya yıldızı çok, sahne yıldızı yok!
Yol yok, araba çok!
İnsan çok, adam gibi adam yok!
Say say bitmez!
Bunca varlığın ve yokluğun içinde ne bekleyebiliriz ki? Kaptırmışız kendimizi yalan dünyanın, yalan dolan işlerine meçhule doğru gidiyoruz...
Gün ola harman ola sonumuz hayır ola!

16 Şubat 2017 Perşembe

5N1PR' de Yeni Hedef

5N1PR’DE YENİ HEDEF!

Sosyal  Medya’ da Strateji ve Yaratıcılık alanın da yerli ve uluslararası şirketlerin adresi olabilmek!

Dijitalleşen dünyada Sosyal Medya önemli yer tutmaktadır. Markayı ve şirketlerin çalışmalarını ön planda tutmak için teknolojik alanda yaşanan gelişmeler yeni olgular ortaya koymaktadır.

Sosyal medya, her geçen gün yenilenerek hayatın her alanında  yer almaktadır. Bu yeniliğe ayak uydurmak için strateji ve yaratıcılık alanında da  değişiklikleri ve yenilikleri beraberinde  getirmektedir.

Bu amaçla stratejik ve dijital ilişkiler alanında hizmet vermeyi hedefleyen 5N1PR, iletişimde yaşanan dijital dönüşümde geleneksel halkla ilişkiler kavramı ile yeni medya düzeninde şirketlere bu yolda destek vermeye başladı.

5N1PR Ajansı, kurumsal iletişim, kurumsal kimlik ve sosyal medya stratejileri başta olmak üzere iletişim sürecinin her adımında hizmet vermeyi hedefliyor. 5N1PR pazarlama iletişimi, markalaşma, pazara giriş stratejileri, marka haberciliği, kurumsal sosyal sorumluluk, medya eğitimi, etkinlik yönetimi ve kurumsal yayıncılık alanlarında da yerli ve uluslararası şirketlerin adresi olmayı hedefliyor.

Yeni nesil iletişim danışmanlığı olarak, sektörde öncü kimliği ile hizmet vermekte olan 5N1PR, teknolojik gelişmeler ve yaratıcı düşüncelerle birlikte şirketlerin markalaşma süreçlerini, toplumdaki konumlarını korumaları ile birlikte şirketler üzerinde oluşacak imajı düzenlemek gibi farklı amaçlarla hizmet vermekte olup, şirketlerin başarı ve verimlerini artıracak yönde projeler hazırlamaktadır.


10 Şubat 2017 Cuma

23 Ocak 2017 Pazartesi

KADIKÖY'DEN EVET ÇIKTI

KADIKÖY’DEN ‘EVET’ ÇIKTI!

Sezona Başakşehir mağlubiyeti ile başlayan Fenerbahçe o günden sonra uzun süre toparlanamadı. Ardı ardına gelen puan kayıpları Fenerbahçe’de soğuk duş etkisi yaratırken hep zirvenin uzağında kalıyordu.

Ligin ilk yarısı bitiminde liderin 7 puan gerisinde kalan Fenerbahçe için ikinci yarının ilk maçı olan Başakşehir maçı Fenerbahçe açısından son derece önemliydi. Sanırım Dick Advocaat maçtan önce soyunma odasında futbolcularına ‘şampiyon olmak istiyor musunuz’ diye sormuştur.

Çubukluyu sırtına geçiren sarı lacivertli oyuncular dün akşam hep birlikte ortaya koydukları mücadele ile hocaları Dick Advocaat’a ‘Evet hocam şampiyon olmak istiyoruz' dediklerine şahit olduk.
Aslında maç beklenildiği gibi başladı. Başakşehir’e  en azından 1 puan almaları kendilerine yeterli iken, Fenerbahçe yarışta var olabilmesi için mutlaka kazanması gerektiğini biliyordu.

Fenerbahçe'nin orta saha oyuncuları rakibi Başakşehir’in orta saha adamlarını boş bırakmıyor, sürekli topa basıp, rakibin oyun kurmasına engel olmaya çalışıyorlardı. Emre, Mahmut, Mossoro üçlüsünü kilitleyen Fenerbahçe orta sahası, Başakşehir’e o bölgede yaşama alanı bırakmıyordu. Sahanın topla en çok buluşan oyuncusu Emre Belezoğlu olmasına rağmen, Emre oyunu bir türlü organize edemiyordu. Hal böyle olunca Başakşehir’in kanatları da işlemeyince ilk yarıda oyun Fenerbahçe’nin istediği şekilde şekilleniyordu.. Böylelikle Türkiye liginin en iyi savunmasına sahip Fenerbahçe savunması ilk yarıyı hiç hata yapmadan tamamlıyordu.

Maçın ikinci yarısına mutlaka gol atma isteği ile başlayan Abdullah Avcı’nın talebeleri 45 - 60 arası etkili gibi görünseler de Fenerbahçe savunmasını aşamadılar.

Fenerbahçe maç boyunca oyun disiplininden hiç uzaklaşmadan, etkili kanat organizasyonları ile goller bulma girişimlerinde bulunsa da bunda başarılı olamıyordu. Bunun sebebi de hem adam markajı hem de alan markajı ile oynayan Fenerbahçe orta sahası, oyunu tutma çabasından dolayı topu ileri etkili bir şekilde taşıyamıyordu. Lens ve Alper’e uygulanan sert adam markajı karşısında rakip kaleye gitmekte zorlanan Fenerbahçe’de, bir kez daha gösterdi ki orta sahada oyunu açabilecek, topu yönlendirecek bir oyuncunun yokluğu Fenerbahçe’nin en büyük sorunu olduğunu gözler önüne seriyordu.

Bir hayli sarı kartın çıktığı maçta her iki takımında eksik kalması sürpriz sayılmazdı. Daha maçın başında haksız yere sarı kartı gören Josef ve Lens daha dikkatli olmaları gerektiğini maçın sonuna kadar akıllarından çıkarmadan oynadılar. Hal böyle olunca da bazen yeterince topa karşı sert olmadılar.

Dün akşam Fenerbahçe Kadıköy’de bir kez da yarışta varım derken 1-0 da olsa kazanması önemliydi. Maçı kazanırken Fenerbahçe muhteşem mi oynadı dersek elbette hayır. Tamamen iyi konsantre olarak ve fizik gücü ile mücadele ederek maçı kazandı. Hem de nasıl bir kazanış! Türkiye liginin yenilgisiz tek takımını yenmeyi başardı.

Bu sonuçla Fenerbahçe şampiyonluk yarışında taca çıkmadan sahada kalmayı başarırken tribünlerdeki taraftarların desteğini de unutmamak lazım.

Sezonun ilk yarısının ilk maçına Başakşehir mağlubiyeti ile başlayan Fenerbahçe, bu defa ligin ikinci yarısına Başakşehir galibiyeti ile başlayarak, rüzgarın yönünü değiştirebilme şansına sahip oldu...
Çünkü Fenerbahçe için umut her zaman vardır!