Spor özellikle de Fenerbahçe tutkum.Gerçeği yansıtmayan haksız yazılara karşı yazmak için buradayım

23 Ocak 2017 Pazartesi

KADIKÖY'DEN EVET ÇIKTI

KADIKÖY’DEN ‘EVET’ ÇIKTI!

Sezona Başakşehir mağlubiyeti ile başlayan Fenerbahçe o günden sonra uzun süre toparlanamadı. Ardı ardına gelen puan kayıpları Fenerbahçe’de soğuk duş etkisi yaratırken hep zirvenin uzağında kalıyordu.

Ligin ilk yarısı bitiminde liderin 7 puan gerisinde kalan Fenerbahçe için ikinci yarının ilk maçı olan Başakşehir maçı Fenerbahçe açısından son derece önemliydi. Sanırım Dick Advocaat maçtan önce soyunma odasında futbolcularına ‘şampiyon olmak istiyor musunuz’ diye sormuştur.

Çubukluyu sırtına geçiren sarı lacivertli oyuncular dün akşam hep birlikte ortaya koydukları mücadele ile hocaları Dick Advocaat’a ‘Evet hocam şampiyon olmak istiyoruz' dediklerine şahit olduk.
Aslında maç beklenildiği gibi başladı. Başakşehir’e  en azından 1 puan almaları kendilerine yeterli iken, Fenerbahçe yarışta var olabilmesi için mutlaka kazanması gerektiğini biliyordu.

Fenerbahçe'nin orta saha oyuncuları rakibi Başakşehir’in orta saha adamlarını boş bırakmıyor, sürekli topa basıp, rakibin oyun kurmasına engel olmaya çalışıyorlardı. Emre, Mahmut, Mossoro üçlüsünü kilitleyen Fenerbahçe orta sahası, Başakşehir’e o bölgede yaşama alanı bırakmıyordu. Sahanın topla en çok buluşan oyuncusu Emre Belezoğlu olmasına rağmen, Emre oyunu bir türlü organize edemiyordu. Hal böyle olunca Başakşehir’in kanatları da işlemeyince ilk yarıda oyun Fenerbahçe’nin istediği şekilde şekilleniyordu.. Böylelikle Türkiye liginin en iyi savunmasına sahip Fenerbahçe savunması ilk yarıyı hiç hata yapmadan tamamlıyordu.

Maçın ikinci yarısına mutlaka gol atma isteği ile başlayan Abdullah Avcı’nın talebeleri 45 - 60 arası etkili gibi görünseler de Fenerbahçe savunmasını aşamadılar.

Fenerbahçe maç boyunca oyun disiplininden hiç uzaklaşmadan, etkili kanat organizasyonları ile goller bulma girişimlerinde bulunsa da bunda başarılı olamıyordu. Bunun sebebi de hem adam markajı hem de alan markajı ile oynayan Fenerbahçe orta sahası, oyunu tutma çabasından dolayı topu ileri etkili bir şekilde taşıyamıyordu. Lens ve Alper’e uygulanan sert adam markajı karşısında rakip kaleye gitmekte zorlanan Fenerbahçe’de, bir kez daha gösterdi ki orta sahada oyunu açabilecek, topu yönlendirecek bir oyuncunun yokluğu Fenerbahçe’nin en büyük sorunu olduğunu gözler önüne seriyordu.

Bir hayli sarı kartın çıktığı maçta her iki takımında eksik kalması sürpriz sayılmazdı. Daha maçın başında haksız yere sarı kartı gören Josef ve Lens daha dikkatli olmaları gerektiğini maçın sonuna kadar akıllarından çıkarmadan oynadılar. Hal böyle olunca da bazen yeterince topa karşı sert olmadılar.

Dün akşam Fenerbahçe Kadıköy’de bir kez da yarışta varım derken 1-0 da olsa kazanması önemliydi. Maçı kazanırken Fenerbahçe muhteşem mi oynadı dersek elbette hayır. Tamamen iyi konsantre olarak ve fizik gücü ile mücadele ederek maçı kazandı. Hem de nasıl bir kazanış! Türkiye liginin yenilgisiz tek takımını yenmeyi başardı.

Bu sonuçla Fenerbahçe şampiyonluk yarışında taca çıkmadan sahada kalmayı başarırken tribünlerdeki taraftarların desteğini de unutmamak lazım.

Sezonun ilk yarısının ilk maçına Başakşehir mağlubiyeti ile başlayan Fenerbahçe, bu defa ligin ikinci yarısına Başakşehir galibiyeti ile başlayarak, rüzgarın yönünü değiştirebilme şansına sahip oldu...
Çünkü Fenerbahçe için umut her zaman vardır!


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder