Spor özellikle de Fenerbahçe tutkum.Gerçeği yansıtmayan haksız yazılara karşı yazmak için buradayım
13 Aralık 2018 Perşembe
HÜRRİYETİM
11 Aralık 2018 Salı
FENERBAHÇE’DEKİ SUÇLULAR
5 Aralık 2018 Çarşamba
YÜKSEK DİVAN KURULU GÖREVE

Halbu ki geride bırakılan sezona dönülüp bakıldığında onca imkansızlığa rağmen onca saha içi ve dışı etkenlere karşı o taraftarın istemediği denilen ‘’adam’’ hem kupayı hem de şampiyonluğu sadece birer doksanar dakika ile kaybetmiştir.
.
Ali Koç, Türk futbolunun son yirmi yılda hem hoca hem insan olarak yetiştirdi büyük değeri olan Aykut Kocaman'ı bir çırpıda sildi.
Vaktinin tamamını takıma harcayamadı.
Daha öncede söylediğimiz gibi koca gemide tek başına mücadele etti.
İlerleyen haftalar gösterdi ki bu futbolcular asla ve asla Fenerbahçe’de oynamayı bırakın 2. Lig de bile oynayamayacak kapasitesiz, verimsiz sıradan oyuncular olduğu sahaya ve skorlara yansıyan sonuçlardan anlaşıldı.
Bunu yapacak olan ne başkan Ali Koç ne de takımı yönetenlerdir.
.
Bugün Fenerbahçe'de Fenerbahçelilik ruhunu taşıyan bir tane içerden yetişen kenarda duran isyan edecek antrenör yokken, sahada Hasan Ali hariç isyan eden futbolcu yokken, Fenerbahçe’nin büyüklüğünü idrak edemeyen bir sportif direktör varken, idareten her hafta kovulmayı bekleyen takımı yöneten geçici bir hoca varken Fenerbahçe’de güneşin doğması imkansız olarak görülmektedir.
21 Eylül 2018 Cuma
COCU FİYASKOSU!
COCU FİYASKOSU!
Ali Koç’un başkan seçildikten sonra Aykut Kocaman’ı gönderip Philip Cocu’yu takımın başına getirmesini strateji hatası olduğunu daha önce söylemiştim.
Elinde iyi oyuncu grubu olmamasına rağmen iyi bir sistem takımı ortaya çıkaran Aykut Kocaman bu sezon mutlaka kalmalıydı.
Fakat sportif direktör Comolli, artık günümüz futbolundan çok uzak, sistemleri çökmüş, Avrupa’da hiçbir başarı gösteremeyen Hollanda ekolünü tercih ederek sezona başladılar.
Takıma bir sürü oyuncu transfer edildi.
Sözde takım gençleştirildi.
Fenerbahçe’nin gizli kahramanı Josef takımdan ayrıldıktan sonra kıymeti anlaşıldı.
Reyes ve Jailson birleştirseniz dahi bir Josef etmez.
Philip Cocu ile birlikte bu güne kadar oynanan 8 remi maçta 2 galibiyet 1 beraberlik 5 mağlubiyet alan Fenerbahçe resmen çöküş yaşamaktadır. Bu durum tam bir fiyaskodur.
Sahadaki Fenerbahçe takımı güven vermemektedir. Sistemi yok, oyun yok, rakibe basma yok, rakibi ablukaya alma yok!
Bu nasıl bir Fenerbahçe’dir anlamakta güçlük çekmekteyim!
Sahada amatör takımlarda dahi yapılmayan hatalar yapılmaktadır.
Resmen Ali Koç’un Fenerbahçe’si facia üstüne facia yaşamaktadır.
Sezon başı ile birlikte takıma olağanüstü destek veren taraftarlar Ali Koç sevgisi yüzünden sabır deyip geçiyor. Fakat sabırlar dün gece Zagrep’te tükendi. Koskoca Fenerbahçe sıradan bir takımdan 4 gol yedi. Fenerbahçe 4 gol yemez, yememeli!
Philip Cocu oyuncu seçiminde ve kadro düzeninde çok büyük hatalar yapmaktadır. PSV’de uygulattığı sistem Türkiye ve Avrupa kupaları için uygun bir sistem değildir. Bu sistem Fenerbahçe’yi çok gol yiyen bir takım haline getirecektir. Ligde ilk beşi görmek imkansız hale gelir.
Daha önce Türkiye’de çalışan Guus Hiddink, Frank Rijkaard, Dick Adcocaat gibi isim yapmış deneyimli hocalar Türkiye’de başarılı olamamışken Philip Cocu’nun başarılı olması da imkansızdır.
Hollanda ekolü Türk futboluna uygun bir yapı değildir.
Büyük vaatlerle Fenerbahçenin başına geçen Philip Cocu’nun kokusu çıkmıştır.
Ali Koç ve yönetimi fazla düşünmeden yol yakınken gerekeni yapmalıdır.
Yoksa sadece bu sene değil, önümüzde ki yılda heba olacaktır!
19 Eylül 2018 Çarşamba
İNSAFSIZLIK DİZ BOYUNU AŞTI!
İNSAFSIZLIK DİZ BOYUNU AŞTI!
İnsanların önemsemediği ama her gün fakirleşmeye doğru giden bir konuyu dile getirmek istiyorum.
Son bir iki aydır dolardaki artışı bahane ederek zam üstüne zam yapan firmalar bu da yetmezmiş gibi birde insanları aldatma yoluna giderek gramajları düşürmektedirler.
Böylelikle hem cebimizden hem de bize sattıklarından çalmaktadırlar.
Buda düpe düz hırsızlıktır.
Marketlerden bir hafta önce aldığınızı bir hafta sonra almak neredeyse imkansız gibi bir şey. Mutlaka fiyatlara küçük de olsa dokunuşlar yapıyorlar.
Kurdaki düşüş bile bu fırsatçıları yollarından geri döndürmemektedir.
Raflarda gramajı düşmüş ürünler, fiyatları yükselen ürünler ile birlikte her gün insafsızlık son sürat devam etmektedir.
Bugün tüketimi yoğu olan ürünler cep yakmaktadır.
Yumurtanın, salçanın, tuvalet kağıdının fiyatları aldı gidiyor başını.
Manavlarda, sokak pazarlarında sebze-meyvenin yanına yaklaşılmamaktadır.
Rahmetli Barış Manço’nun ‘’ Domates, biber, patlıcan. Bir anda bütün dünyam karardı’’ dediği gibi domates, biber, patlıcan fiyatlarını görünce şaşkına dönmemek elde değil.
Böyle giderse domates, biber, patlıcan evlerimize girmeyecektir. Çocuklar meyve/sebzeden mahrum olarak büyüyeceklerdir. Çünkü her gün vatandaşın alım gücü azalmaktadır, vatandaş fakirleşmektedir.
Fakirleşen vatandaş ekmek ve simide talim edecek desek onlarda da zamdan nasibini aldı.
Böylelikle isteyip de diyet yapamayanlara mecburi diyet yolu gözüktü.
Son günler de yetkililer ‘’ Fırsatçılara göz açtırmayacağız’’ deseler de vatandaş olarak bizler de bu fırsatçılara gereken tepkiyi koymamız gerekmektedir.
Vatandaşın cebinden parasını göz göre göre çalan fırsatçı hırsızlara yönelik gerekli denetimler de artırılmalıdır.
İnsafsızlığın diz boyunu aşıp, adam boyuna yaklaştığı bu dönemde, ‘’rüzğara kapılan harman gibi, darma duman olduk iş işten geçti’’ dememek için daha duyarlı, daha çok birlikte hareket etmekte fayda vardır.
29 Mart 2018 Perşembe
HAKİKAT
Allah bize göz vermiş görsün, kulak vermiş duysun, dil vermiş konuşsun diye.
Duyduklarımıza göre değil, gördüklerimize göre dilimiz doğruyu söylemelidir.
Fakaaat;
Her zaman dilimizi doğrudan yana konuşturursak o zaman da ‘’Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar’’ gerçeği devreye giriverir!
Köylerden kovulmamak adına,
Çıkarlarımız uğruna gerçeklerden şaşmamalıyız!
Sağ gösterip sol vurmamalıyız!
Her devre göre hareket etmemeliyiz!
Önemli olan nedir bilir misiniz?
Özellikle üç maymunu oynayanlara sesleniyorum!
‘’ Hedef, her devrin adamı değil, her devir de adam olmak, adam kalabilmek’’ olmalıdır.
Günümüzde,
Yalakalık, hayat tarzı olmuş
Namus, makam, para, şöhret olmuş
Vacipler, menfaat dünyasında farz olmuş
Ayaklar, baş, başlar ayak olmuş
Gösteriş, hayat tarzı olmuş…
Bunca olmuşluğun içinde, yalan dolana sarılıp ‘’Aslan gibi kükreyip sonra da kıvırtanlardan’’ olmaktansa dokuz köyden kovulmak iyidir...
6 Mart 2018 Salı
SESSİZ GEMİDE AYKUT KOCAMAN TEK BAŞINA
Sarı Lacivertli takımın önünün hakemler tarafından kesildiğini ve kesilmeye çalışıldığını ifade eden Aykut Kocaman yerden yere vuruldu.
Son iki maçta hakem kararları Fenerbahçe’nin 4 puanını kaybetmesine sebebiyet verdi. Trabzon deplasmanında rakibine pozisyon dahi vermeyen Fenerbahçeli futbolcular adeta sahada dövüldü. Herhangi bir sakatlığın çıkmaması şanstı. Yüzde yüz olan kırmızı kart çıkmadı. Daha ilk yarıda 9 kişi kalması gereken Trabzonspor oyunu 11 kişi olarak tamamlaması Fenerbahçe’nin sahadan galip gelmesini engelledi. Nitekim son Gençlerbirliği maçında da aynı senaryo tekrarlandı. 20. Dakikada atılması gereken Gençlerbirliğine mensup oyuncuyu atmayan Mete Kalkavan’a Ümit Özat adeta ders verdi. Oyuncusunu hemen kenara alarak, hakemin yapamadığını yaptı. Mete Kalkavan orta sahada uzaktan yakından faul olmayan pozisyonda Fenerbahçe aleyhine verdiği faul, bireysel hata ile birleşince Fenerbahçe kalesinde gol ile sonuçlandı.
Bunu gören taraftar doğal olarak “Yönetim istifa ve Ali Koç Başkan, Fenerbahçe şampiyon” diye bağırıyor. Fakat bu bağrışmalar da kulübe zarar vermektedir.
SÖZ HAKKI KAHRAMAN TÜRK ORDUSUNDA
Ne dedi Tillerson, ‘’Suriye'nin kuzeybatısındaki gelişmelerden dolayı endişeliyiz. Ayrıca Türkiye'nin güvenlik kaygılarının da farkında olduklarını ‘’ açıkladı.
Rex Tillerson’a sormak lazım.
Siz ABD olarak Suriye’nin kuzeybatısındaki gelişmelerden neden rahatsızsınız?
Suriye ye komşu olan siz misiniz?
Orada ki terör örgütleri sizin kaç mil uzakta olan ülkenizi mi tehdit ediyor?
Orada ki silah ticaretinizin bitmesinden mi kaygı duyuyorsunuz?
ABD yıllardır neden o bölgede var?
Siz onca tüneli yaptıran değil misiniz?
Sizler onca teröriste eğitim veren ülke değil misiniz?
Orada kamp kurup, silah dağıtan ülke ABD hangi amaçla o
bölgede?
Tillerson’a şunu belirtmekte fayda vardır. Asıl endişe veren olan ABD’nin iki yüzlü olarak hareket etmesidir.
Türk ordusunun orada bulunma nedeni; Sınırlarımızda ve bölgede güvenlik ve istikrarı sağlamak maksadıyla, Suriye’nin kuzeybatısında Afrin bölgesinde, PKK/KCK/PYD-YPG ve DEAŞ'a mensup teröristleri etkisiz hale getirmek ve dost ve kardeş bölge halkını bunların baskı ve zulmünden kurtarmak üzere yapılan bir hamledir.
ABD bu hamleden endişe duymaya başladı. Çünkü Afrin’den sonra sıra Münbiç’e gelecek. Allahın izni ile Ülkemiz için büyük tehlike oluşturan Afrin ve Münbiç hattı terörden temizlenecek. Bunun başka bir yolu yoktur. Bunu gören ABD kaygılanmaktadır, endişelenmektedir.
Nedeni PKK/KCK/PYD-YPG ve DEAŞ gibi terör örgütleri ABD’nin müttefikleridir. Hal böyle olunca bu terör gurupları ağır darbe yiyecek. Bunu gören ABD endişe duyuyoruz diye açıklama yapıyor. Terörü açıktan savunduğunu beyan etmektedir.
Ayrıca bölgeye düzen getirmek de ABD’nin haddine değildir.
Türkiye ile baş edemeyeceğinin farkında olan ABD ısrarla sivilleri bahane ederek ateşkes istemektedir.
Suriye topraklarında söz söyleme hakkı artık ABD’de değildir.
Söz hakkı bundan sonra oranın gerçek sahiplerinde ve KAHRAMAN TÜRK ORDUSUNDADIR:.