Spor özellikle de Fenerbahçe tutkum.Gerçeği yansıtmayan haksız yazılara karşı yazmak için buradayım

21 Ekim 2024 Pazartesi

FENERBAHÇE'DE IŞIK YOK!


Öncelikle Başkan Ali Koç’a seslenmek istiyorum.

Sayın Başkan;

Fenerbahçe 117 yıllık tarihi ile Türkiye’nin en büyük spor kulüplerinden bir tanesidir. Mazisi başarılarla, müzesi kupalarla doludur.

Kalpleri fetheden renkleri ile son 10 yıldaki başarısızlığa rağmen yaklaşık 25 milyon Türk’ün kalbi Fenerbahçe diye atar.
Mazisinde yatan tarihi ve hiçbir kulüpte olmayan birlikteliği ile yıllar boyu şampiyonluklar yaşayarak taraftarlarını mutlu etmiştir.

Kurtuluş savaşının kazanılmasında psikolojik üstünlük olarak etki eden işgal güçlerine karşı kazanılan General Harington Kupası Fenerbahçe’nin müzesindedir.

Sizin de çok iyi bildiğiniz 3 Temmuz ile başlayan kumpas ve  devamında Fenerbahçe’yi aşağıya çekme oyunları alenen devam etmiştir ve halen devam etmektedir.
Karabulutlar üzerimizden 2006’dan bu yana  hiç eksik olmamıştır.
Önce şampiyonluklarımız çalındı sonra alnımıza kocaman kara kara bir leke sürüldü.
Bu da yetmez gibi bu anlı/şanlı takımla hep ‘‘Ali Cengiz Oyunu’ ’oynandı.
Yöneticilerimiz kumpas ile birlikte saha dışında mücadele ederken, saha içinde ince ince doğranan futbol takımımıza karşı oynanan oyunlara dur diyemedik.

Hem Türkiye’de hem de Avrupa’da kuş başı yapılıp çakalların önüne atıldık.
Her gittiğimiz ilde Fenerbahçe’ye düşmanca davranıldı. Otobüsümüz kurşunlandı.

Attığımız nizami goller ya ofsayt ya da faul gerekçesi ile sayılmadı. Aleyhimize uydurma penaltılar çalındı. Oyuncularımız haksız yere oyundan atıldı. Maçların başlarında gösterilen sarı kartlar oyuncularımızın oynama arzusunu ortadan kaldırdı. Rakiplerimizin sert oyununa ve kasti faullerine göz yumuldu. Rakiplerimize çıkması gereken kartlar çıkmadı. Saha içinde rakiple mücadele edilirken aynı zamanda hakemler ve var odası ile de mücadele edildi.

Tüm bunlara rağmen taraftar stadı tıklım tıklım doldurdu. Desteğini esirgemedi.

Her şeye rağmen Fenerbahçe’nin öz evladı İsmail Kartal ile geçen yıl muhteşem bir sezon yaşandı. Takım tarihin en çok puanını topladı. Deplasman yenilgisi görmedi. 99 gol atıp 99 puan topladı. Şampiyonluk Fenerbahçe’nin elinden alınıp rakip camiaya verildi.

Takım kalite olarak son yılların en kaliteli takımıydı. Yapılacak 2-3 rutuj ile sezona bomba gibi girilecekti.

Peki siz ne yaptınız Sayın Başkan?

Tıpkı seçimi kazandığınız ilk yılınızda Aykut Kocaman’ı gönderip hata yaptığınız gibi, sırf seçim kazanmak için Aziz Yıldırım’ın gazına gelip tarihin en başarılı hocasından biri olan İsmail Kartal’ı gönderip yerine dünyanın en marka ve başarılı hocalarından biri olan Jose Mourinho’yu takımın başına getirdiniz. Ama unuttuğunuz bir şey vardı.

Fenerbahçe’nin sorunu hoca sorunu değildi. Fenerbahçe’nin sorunu saha dışı ve futbol dünyasını ele geçirmiş fetö denen hain güçlerdi. Siz İsmail Kartal’ı gönderip yerine Türk futboluna uymayan Portekiz ekolünü tercih ederek bu dış güçlere yardım ettiniz.

6 yıldır başkanlığını yaptığınız kulüpte ana sorunları görüp buna rağmen  Aziz Yıldırım’ın gazı ile hareket etmeniz Fenerbahçe’ye zarar verdi!

9 Hafta itibari ile sahada İsmail Kartal’ın takımından eser kalmadı. Burada ilk suçlanacak kişi sizsiniz. Efsane başkan Aziz Yıldım ile birlikte takıma dinamit koydunuz.

Gelelim dünya markası, dünyanın en iyi hocaları arasında gösterilen Mourinho’ya;

Sayın Mourinho!

Her şeyden önce taraftar İsmail Kartal’ın ayrılmasına üzülse de yerine gelen isim Jose Mourinho olduğu için mutluluk çığlıkları attı. İsminiz o kadar büyüktü ki taraftar tereddütsüz, kayıtsız ve şartsız (ben hariç) size inandı ve güvendi.

Elinizde İsmail Kartal’dan kalan çok değerli bir miras vardı. Siz ile birlikte yönetim seçim salonlarında ve sosyal medya aracılığı ile her gün iyi oyuncu vaatleri verilerek bu mirası daha yukarı çekecek kaliteli oyuncu sözleri veriyordu. Bir dediğiniz iki yapılmayacağı açık açık belli oluyordu.

Transfer sezonunun açılması ile birlikte görüldü ki her şey yolunda gitmedi.Daha önceleri ismi telaffuz edilen yıldız oyuncular yerine  Youssef En-Nesyri, Saint-Maximin gibi Avrupa’da çok fazla kariyeri olmayan oyuncular alındı. 

Bu da yetmedi Ferdi Kadıoğlu satıldı. Ferdi Kadıoğlu’un satılması aslında Fenerbahçe için çok büyük kayıptı. Fenerbahçe’de topla dikine gidebilen tek oyuncu  Ferdi Kadıoğlu'ydu. Ve geçen sezon Tadiç ile birlikte sol tarafta harika işler yapmışlardı.

Ferdi'den gelen para ile Sofyan Amrabat son anda kadroya dahil edildi. 

Sezonun başlaması ile birlikte hazırlık maçları ve Avrupa Kupası maçları dahi dahil sahada geçen senenin ısıran, alan daraltan, pas yapan, hızlı düşünüp hızlı oynayan her zaman 90 dakika gol arayan ve koklayan, baskıyı kuran her geçen dakika baskısını artıran takım gitmiş
yerine sıradan bir takım gelmiş olarak görüldü. Üstelik oynağı tüm maçlarda baskıyı yiyen bir takım haline dönüşen Fenerbahçe’yi üzülerek seyretmeye başladık. Biz seyrederken siz ise farklı rüyalar aleminde yaşadığınız her maç sonu demeçlerinizde görülmektedir.

Sayın Mourinho Ferdi’nin gitmesi ile birlikte Tadiç’i sağ kanada atmanız takımın en etkili olan bölgeleri kanatları bitirdiniz. Geçen yılın yıldızı İrfan Can’ı yok ettiniz. Samuel  Osaiyi takımdan kestiniz.

Oynattığınız oyunda Fred ve Sebastian Szymański kayboldu ne oynadıklarını anlayamaz hale geldik. İsmail Yüksek acemi oyuncuya dönüştü. Bu oyuncular sahada bal yapmayan arıya döndüler . Aldırdığnız En Nesyri ve Maximin Fenerbahçe’de oynayacak yıldız oyuncu olmadıkları her hallerinden belli oldu. Maximin Emre Mor’un beyazı Nesyri ise ikinci Silimani vakası olarak göze carptı.Kaçırdığı goller beceriksizliğinin göstergesdir.

Öncelikle belirtmekte fayda var. Tadiç defanstan top çıkaramaz! Takım o kadar mahkum oynuyor ki Tadiç sağbek gibi oynamak zorunda kalıyor. Keza Edin Dzeko’da orta sahaya kadar gelip top almaya çalışıyor. Hal böyle olunca bu oyuncularda yaştan dolayı performans kayıplarına sebebiyet vermektedir.

Sayın Mourinho; Modern futbolun örneklerini hem savunmada hem de hücumda görememek,
bloklar arasında güçlü bir iletişim ağının kurulamaması,
sahanın her tarafında aktif ve etkileyici bir oyunun olmaması, savunmayı çok geride kurmanız ve geriye yaslanarak oynanan oyun bizler için umut vermemektedir. 

Lig başladığından bu yana kaleci Livakoviç ön plana çıkıyorsa takım savunmasında ve kurgusunda sorun var demektir.

Zaten Şampiyonlar ligi ön elemesini geçememek ve ligde kaybedilen 7 puan yukarıda yazdıklarımızı net bir şekilde doğrulamaktadır.


Sayın Mourinho!

Sana inananları 4 aylık süreçte hayal kırklığına uğrattın!

Dünyanın en güzel renklerinin hocası olduğunun farkına varamadım!

Elinde çok derin bir kadro ve kaliteli ayaklar olmasına rağmen takım on birini oluşturmadın. 
İçindeki futbol aşkını, coşkusunu, tecrübeni sahanın içine koyamadın!

İnadından vaz geç! 

Doğru takım kurgusunu ve on birini çıkart sahaya!

Kaybedilen bütün puanlar sana yazdı. Böyle devam edersen yazmaya da devam edecek.

Fakat sen yeni yılı görür müsün bilemem. O şuan için çok zor gibi durmaktadır.

Çünkü Fenerde ışık yok…






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder