Spor özellikle de Fenerbahçe tutkum.Gerçeği yansıtmayan haksız yazılara karşı yazmak için buradayım

29 Aralık 2015 Salı

FENERBAHÇE BAŞARILI MI?


Fenerbahçe ilk yarıyı kendi saha ve seyircisi önünde Sivas Sporu yenerek 40 puanla ikinci sırada tamamladı.

Fenerbahçe; Ziraat Türkiye kupası 2, şampiyonlar ligi ön eleme 2, UEFA Kupasında 6, ligde 17, toplamda  da 27 maç oynadı ligin ilk yarısında. Bu maçlar sonunda Fenerbahçe ligi rakibinden 1 puan geride ikinci sırada, UEFA’da son 32 takım arasına kalarak ve kupa da 2 de 2 yaparak devreyi rahat bir şekilde tamamladı.

2015-2016 sezonuna başta teknik direktörünü değiştirerek başlayan Sarı Kanarya, kadrosunu dünyaca ünlü yıldızları katarak ve yenileyerek başladı. Takım kurulduğunda otoritelerin ortak görüşü ‘’ Bu takım ligin tozunu atar ve şampiyonluğun en büyük adayı’’ olarak görülüyordu. Fakat Fenerbahçe kadro kalitesi olarak iyi bir kadro kurmasına rağmen iyi bir futbol takımı olması için zamana ihtiyacı vardı.

Yapılan transferlere göre değerlendirmeler yapanlar Fenerbahçe’nin Şampiyonlar ligi ön eleme turunu geçememesi, ligde de ortaya konan vasat futbolun ardından Kadıköy’de gelen Molde yenilgisi sonrasında başta Vitor Pereira olmak üzere takım ağır eleştirilere maruz kalırken, hatta Vitor Pereira’nın gönderilmesini bile isteyenler çoğunluktaydı.



Fenerbahçe’nin yeni bir kadro kurduğunu ve bu takımın istenilen seviyeye ancak Kasım ayında  ulaşabileceği görüşünü savunanlar ise Fenerbahçe’de ki umut ışığını görenlerdi. Nitekim  havaların yavaş yavaş soğumaya başladığı Kasım ayında Fenerbahçe’de oyun olarak taraftarlarının içini ısıtmaya başlamıştı. Fenerbahçe artık coşkulu, mücadeleci ve sert oynamaya başlamış, Pereira’da ki hırs ve arzu futbolculara da yansımış olacak ki! Fenerbahçe  ‘’ tek tek damlıyor gollerim’’ dercesine maçları 1-0 kazanarak üç puanları hanesine yazdırıyordu.

Fenerbahçe maçları kazanırken, göz ardı edilmemesi gereken gerçekler vardı. Bu gerçekler de ilk sırayı kanatlar alıyordu. Sağ ve sol kanat olarak Türkiye’nin en iyi bek ve kanatlarına sahip olan Fenerbahçe kanatları hızlı ve üretken bir şekilde kullanırken Gökhan, Alper, Nani, Volkan , Caner, Hasan Ali ve Markoviç  gibi çabuk ve hızlı düşünen oyuncularla  Sarı Kanarya ligin zirvesine doğru kanatlanıyordu.

Lazar Markoviç’e ‘’Rüzgarın Oğlu’’ benzetmesi Markoviç’in ne kadar önemli bir oyuncu olduğunun göstergesiydi. Oynadığı bölgeyi ve rakip savunmayı darma dagan eden Lazar Markoviç son derece etkli oynarken bencillikten uzak takımını düşünerek oynayan  aklını ve ayaklarını kullanan bir oyuncu olarak hafızalarda ve gönüllerde yerini alıyordu.

Fenerbahçe savunma olarak ta uyumu sağlarken Kajer, Alves ve Ba’nın performansları  takımın az gol yemesine sebebiyet verirken savunma sorunu yok denecek kadar azdı maçlarda.

Son maçlarda oynanan oyunlara bakarsak, Fenerbahçe kazanmak için müthiş bir tempoda ve presle oynuyor, kazanmak  için rakibe iki hatta üç kişi ile yaptığı prese cevap vermek mümkün değildi rakiplerince. Son Sivas maçında 25 kez gol girişiminde bulunan bir takımın hakkını vermek lazım. Fakat bunca baskı ve oyuna rağmen skora yansımayan bol goller Fenerbahçe’nin gol sorunun olduğunun göstergesiydi. Fenerbahçe devre arasında  Robin V. Persie ve Fernandao gibi önemli iki yıldızının yanına mutlaka gezgin bir forvet ve skora etki yapacak ofansif bir orta saha oyuncu olmak üzere iki takviye yapmalıdır .

Fenerbahçe’nin en büyük sorunu orta sahada oynayan oyuncuların ofansif anlamda sezon başında beri  skor üretecek  verimliliğe sahip olamamaları eksiklik olarak göze çarpıyordu.

Fenerbahçe’nin rakiplerine de göz atarsak; Fenerbahçe hangi Anadolu takımıyla oynarsa oynasın bu takımlar Fenerbahçe’ye karşı sert ve dirençli oynuyorlar. Fenerbahçe’yi sertlikle durdurmaya çalışırken, bu anlayış da kendilerine çare olmuyor du.  Halbuki kendi oyunlarını oynasalar ortaya daha güzel ve keyifli oyunlar çıkaracaklardır.


Sonuç olarak ilk yarı itibari ile  maçlarını istikrarlı bir şekilde kazanarak güven kazanan, takım olma yolunda önemli adımlar atarak  40 puan toplayan, ligin en az gol yiyen takımı olan Fenerbahçe’ye başarısız dersek emeğe saygısızlık etmiş oluruz.

Ligin ikinci yarısı itibarı ile birlikte Fenerbahçe’nin seyir zevki yüksek, daha yaratıcı  ve üretken, pozisyon zenginliğinin için de daha fazla goller atacağının kanısındayım. Çünkü Fenerbahçe doğru olarak takım savunmasını oturtan, topu kaybettiği anda rakibe sert baskı yapan, topu kazandığı anda da topu kendinde tutan ve yüksek pas yüzdesiyle oynayan Fenerbahçe ilerisi için umut ve ışık vermektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder