Spor özellikle de Fenerbahçe tutkum.Gerçeği yansıtmayan haksız yazılara karşı yazmak için buradayım

16 Mart 2016 Çarşamba

TÜRKİYE ÜZERİNDE OYNANAN OYUNUN ANA SEBEBİ!


TÜRKİYE ÜZERİNDE OYNANAN OYUNUN ANA SEBEBİ!

Güzel ülkemiz son dönemlerde büyük acılar yaşamaktadır. Belki bir çoğumuz farkında değil ama Güneydoğu’da güvenlik güçlerimiz PKK denen illeti temizlemek için büyük uğraş vermektedirler.

Düşmanımız sadece PKK olsa belki bölgeyi temizlemek kolay olacak. Fakat bölgede PYD ve YPG terör örgütlerinin işbirliği ile oluşturulan güç birliği ülkemize telafisi olmayan acılar yaşatmaktadır. Başkentte, Diyarbakır’da, Sultanahmet’te yapılan haince bombalı saldırılar yüce milletimize derin acılar yaşatmaktadır.

Peki güzel ülkemiz üzerinde oynanan bu alçakça oyunların sebepleri nelerdir?

Günümüz Türkiye’si Ortadoğu da ki toprak talepleri yüzünden büyük tehdit ve tehlike altındadır. Bu tehlikenin baş unsuru da İsrail’dir ve bu ülkeyi destekleyen ABD, Rusya, İngiltere, Almanya ve diğerleridir. İsrail’in en büyük hayali Nil nehrinden Fırat nehri ne kadar olan topraklara sahip olmak ve hayalinde ki Büyük İsrail Projesini hayata geçirmektir. Bu amaçla bu hayal Türkiye’yi tehdit altına almaktadır.  İsrailliler haince emellerini dost görünen devletlerin desteğiyle uygulamaya koymuşlardır Nil’den Fırat’a kadar olan bölgeye sahip olma emellerini. İsrail bu toprakları alma çabasına girerken Türkiye ise Güneydoğu’da başta İsrail’in destek verdiği PKK terör örgütü ile uğraşmaktadır.

Başta ABD, İsrail, Rusya ve yandaşlarının desteği ile yeniden şekillendirilmek istenen Ortadoğu ve burada kurulmak istenen Kürdistan devleti İsrail’in işine gelecektir. Çünkü PKK’yı yıllardır besleyen İsrail, bölgede kurulacak olan Kürdistan, İsrail’in türevi olacaktır ve böylelikle İsrail bölgeye hakim olma hayallerini hayata geçirecektir.

Türkiye, doksanlı yılların başlarına kadar Ortadoğu'ya soğuk bakan, sıcak ilişkiler kurmayan, bölge ülkeleri ile arasına mesafe koymaya özen gösteren bir ülke görünümündeydi. Türkiye modernleşmenin adresi olarak gördüğü batılı devletlerle daha çok sıcak ilişkiler kurmaya çalışıp politikasını bu yöne kaydırıyordu. Ekonomik gelişme ve ülke güvenliğinin sağlanması açısından Türkiye'nin çıkarı, bölge ülkeleri ile yakın ilişkiler kurmasını gerektirmesine rağmen, Türk dış politikasının ana kaygısı bu rasyonel gerçeklerden ziyade ideolojik bir çerçeve de gelişiyordu Türkiye’nin politikası. Bu düşüncenin baskın olduğu dönemlerde Türkiye, kendine özgün bir Ortadoğu vizyonu geliştiremedi çünkü kendisini bu bölgenin bir parçası ve öznesi olarak değil, Batı ittifakının bir üyesi olarak görüyordu. Böylece Türkiye, yüzyıl öncesine dayanan Orta Doğu projesinin ve Türkiye’yi bekleyen tehlikeyi kavrayamadı. Orta Doğu’da inceden inceye oluşan gücünün farkına bile varamadı.

Türkiye bölge ülkeleri ile arasına mesafe koymaya devam ederken, ABD başta olmak üzere batılı ülkeler ve İsrail Ortadoğu'yu şekillendiren etki gücüne ulaştılar. Türkiye de ister istemez içinde yer altığı ittifakın seçenekleri doğrultusunda, bir anlamda kendisine dayatılan bölge politikalarının tutsağı oldu. Kendine özgü bir bölge vizyonu ortaya koyamadığı için Türkiye, en yakın komşuları ile dostane ilişkiler bir yana normal ilişkiler dahi kuramadı. Soğuk Savaş döneminde NATO şemsiyesi altında yer alan Türkiye bağımsız bir dış politika izlemekten çok içinde yer aldığı blok içinde belirlenen öncelikleri takip etti.

Son yıllarda ise Türkiye politikasını, içe kapanık ve güvenlik tehdidi temelli bir dış politikadan bölgesel ve küresel aktörler ile yakın ilişkiler kurmaya uzanan köklü değişimler geçirmeye başlayarak. Ortadoğu’da ki Türkiye’yi tehdit eden sorunları ve olası hayata geçirilmek istenen Yeni Ortadoğu projesi içerisinde ki Türkiye’yi bekleyen büyük tehlikeyi keşfetti. Özellikle son yıllarda Türkiye siyasi, kültürel ve ekonomik enstrümanlarını devreye sokarak Ortadoğu’ya yakınlaştı. Ortadoğu’da kendine yer açtı. Böylelikle Türkiye Ortadoğu’da ve doğuda saygı duyulan bir devlet durumuna geldi.

Fakat Başta ABD, Rusya, İsrail ve diğer yandaşlar Türkiye’nin bölgede bu oluşum içerisinde olmasından büyük kaygı duyarak, Türkiye’nin dikkatini  ve huzurunu bozacak  Türkiye’yi PKK ve diğer terör olayları ile baş başa bırakarak ülkede iç savaş, siyasi ve ekonomik istikrarsızlık çıkararak bölgede tek başlarına hakimiyet kurmak ve bölgeyi ele geçirme politikalarını inceden inceye devreye soktular.

Aslında yukarıda yazdıklarımızdan yola çıkarak Ortadoğu’da oynanan bir orta oyunu var. Oyunun ortasında ( ateşin içerisinde) güçsüzler, etrafında ise güçlüler diye bahsettiğimiz devletler var. Türkiye bu oyunun neresinde? ABD, İsrail, Rusya ve yandaşları Türkiye’yi ateşin içine çekmek isterken Türkiye’nin bu oyunun ne ortasında ne de etrafında olanlardan olmaması gerekmektedir. Türkiye’nin önceliği toprak bütünlüğümüzü korumak ve insanlarımızın dini, kültürel ve mezhepsel çeşitliliğinin korunması, tek tipleşme ve homojenleşmeye engel olunması, barış, kardeşlik, dostluk içerisinde halkımızın yaşamalarını sağlamak olmalıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder