3 Temmuz sürecinde Fenerbahçe’nin şike yapmadığını bile bile yazılı ve görsel medya da, yargı da, emniyet de ve her yerde Fenerbahçe’ye karşı oluşturulan infaz çeteleri olarak sizler başta Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe camiasından özür dilemelisiniz.
Başta kumpasın medya ayağını oluşturan sizlerin gazeteci olarak en büyük göreviniz neydi?
Hatırlamak istermisiniz, mesleğinizin önem ve değerini?
Halka doğru ve dürüst haber iletmek, bunları objektif olarak taraf olmadan, haklı ya da haksız aramadan gerçeği tüm çıplaklığı ile yansıtmak, bunları yansıtırken insan ve toplum değerlerine önem vermek, toplumsal, siyasal, kültürel ve hayatın her alanında olanları çıplaklığı ile tarafsızca gözler önüne serebilmek, sererken de iftira, hakaret, lekeleme, saptırma, asılsız söylenti ve dedikodulardan uzak durarak, sonuçları ne olursa olsun gerçeklikten ve doğruluktan ödün vermemek değilmidir gazetecilik?
Sizler ne yaptınız?
Durun ben size, siz bugün sığındığınız ‘’sosyal medya hesaplarımız çalınmıştı, onları yazanlar bizler değildik’’, ya da ‘’beyinlerimiz uyuşturulup satın alınmıştık ekranlarda konuşurken’’ demeden sizin yaptıklarınızı size hatırlatayım.
• Ağızlarınızı doldura doldura kudurmuş köpekler gibi saldırdınız Aziz Yıldırım’a Fenerbahçe’ye.
Oluşturulmak istenen algı operasyonuna öncülük ettiniz.
• Sizler ekranlarda, köşe yazılarınızda kıvırdıkça kıvırdınız. Okyanus ötesinde yaşayan haine destek çıktınız.
• Sizler medyada şarlatanlık yaparak, insanları yanlış yönlendirdiniz. Meydanı boş bulup TV, TV gezip salladıkça salladınız.
• Şike davası savcısına, hakimine, emniyet ayaklarına methiyeler düzdünüz. Halkın takımı Fenerbahçe’ye yapılan operasyona zil takıp oynadınız.
• Aziz Yıldırım’ı yerden yere vururken kişilik haklarını hiçe saydınız. Yüzünüz kızarmadan yalanı gerçek gibi konuştunuz.
• Vurun abalıya misali 100 yıllık çınara ve başkanına haince, alçakça, şerefsizce, hayasızca vurdukça vurdunuz.
• Kaleminizi ve kişiliğinizi Pensilvanya’ da bulunan haine satıp, kendinize haksız çıkar sağlayıp, kumpas üzerinden rant elde edip, terörü yaratanların yanında oldunuz.
• Fenerbahçe arı gibi sokulup linç edilirken helvasını dağıtmak için sıraya girip hainliklerinize her gün köksaldınız.
• Kumpasın içinde olan savcılarla, emniyetçiler ile işbirliği yapıp alçakça mesleki değerlerden uzaklaşıp kumpasa yardım ve yataklık ettiniz.
• Ülkede Fenerbahçe’ye karşı antipati oluşturulmasına öncülük ettiniz. Her gittiğiniz yerde, seminerde kupa Trabzonspor’un deyip yandaşlık yapıp taraf oldunuz.
• Köpek misali önünüze sahibinizce atılan kemiği yeme kargaşasında havladıkça havladınız.
• Ortada para sayma makinası yokken, yalan makinasını yanınızdan eksik etmediniz.
• Ekranlarda ağzınızda salyalar akarken, köşelerinizde kalemlerinizden gazete sayfalarına zehir akıttınız.
• Zamanı durdurup samanyolunda günlerce, aylarca kumpasçıların kıçlarını yalayıp durdunuz.
• Uefa’ya Cas’a sahte deliller üreterek yardım ve yataklık ettiniz.
• Türk futbolunda Fenerbahçe’ye karşı kin, nefret, düşmanlık tohumlarını attınız.
• Fenerbahçe’nin milyon dolarlık kayıplarının oluşmasına sebebiyet verdiniz.
Bunları yaparken her akşam boy boy ekranları kaplarken şimdi neredesiniz?

Sizde şeref, haysiyet, namus, ahlak yok mu?
Sizler o kumpas haberlerini yazarken ya da ekranlarda coştukça coşarken maddi manevi kazandıklarını yerken hiç mi utanmadınız?
Kişi ve kurumlara saldırmanın meslek ahlakına sığmadan yersizce, ahlaksızca saldırırken hiç mi vicdanınız yoktu?
Hangi amaç olursa olsun başta Aziz Yıldırım ve Fenerbahçeli yöneticilerin özel hayatlarını neden didik didik eşelediniz?
Duyumlarla, sahte bilgilerle kaynağını açıklamadan elde edilen bilgilerin gizliliğini neden doğruya ulaşmadan alçakça açıklamak için yarış içerisine girdiniz?
Bu nedenle sizlere gazeteci diyemiyorum. Sizler gazeteci olmayan akıl yoksunu zavallı şarlatan gurubusunuz.
Bu kumpasın içerisinde olan hakim, savcı polis ve TFF içerinde olanlara ise diyeceğim tek cümle var. Bunlar vatan hainidir. Vatan hainlerinden her türlü alçaklık ve kalleşlik beklenir. Bugün vatan haini oldukları için çoğu kaçak ve gözaltında. Sizler belanızı çoktan buldunuz bile.
Hala açıkta olan ve Fenerbahçe düşmanlığı yapan medyadaki kumpasın bu ayakları hesap vermek zorundalar. Hesap verecekler. Fenerbahçe’nin kaybolan itibarını ve kaybedilen milyon dolarların geri alınmasına şahitlik yapmak zorundalar. Bizler yaptık, hep birlikte yaptık demek zorundalar.
Aziz Yıldırım ve Fenerbahçeliler bugün de 3 Temmuzda olduğu gibi dimdik ayaktadır. Ya sizler yılan gibi manevra yaparak kaçacak, girecek delik arıyorsunuz kendinize.
Atalarımız nede güzel söylemiş; ‘’Keser döner sap döner. Gün gelir hesap döner’’ diye. Biz umutsuzluğa hiç kapılmadık, kimsenin hakkı kimsede kalmaz dedik. Gün olur devran döner dedik.
''Gerçeklerin bir gün ortaya çıkma gibi kötü huyu vardır'' diyen Aykut Kocaman'ın işaret ettigi o gün bu gündür!
Bugün! Kaçamazsınız, hesap vereceksiniz yüce Türk Milleti ve Adaleti önünde.