Spor özellikle de Fenerbahçe tutkum.Gerçeği yansıtmayan haksız yazılara karşı yazmak için buradayım

28 Kasım 2016 Pazartesi

VAY VAY VAY

Fenerbahçe için küllerinden yeniden doğdu dersek her halde yanlış olmaz.

Sezon başında yerden yere vurduğumuz Fenerbahçe bugün taraflı tarafsız herkesin beğenisini kazanmaya başladı. Son 7 remi maçta rakip filelere 20 gol bırakırken kendi kalesin de sadece 3 gol gördü. Bu da şu demektir, Fener atıyor ve yemiyor.

Peki bu durum nasıl oldu?
Fenerbahçe’ye değen el neydi?

Öncelikle Fenerbahçe savunma anlamında Türkiye Liginin en iyi savunmasına sahip. Kajer ve Skrtel ikilisin uyumu muazzam. Aynen bal-kaymak uyumundalar. Sağda Şener Solda Hasan Ali kendilerine geldi.

Orta alanda Josef De Souza ve M.Topal artık tek yönlü değil hem ofans hem de defans anlamında oyunun içinde varlar. Orta alanda bu ikliye Alper de eşlik edince ortaya kaymaklı künefe çıktı.  Kanatları ve Forvet hattını anlatmaya gerek yok. Muazzam iki kanat oyuncusu var. Forvet ise şuan takımın yükselişinde seyircilere keyif kahvesi yudumlatıyor.

Oyuna baktığımızda Fenerbahçe, rakibin oyun oynamasına ya da daha çok topa sahip olmasına müsaade ediyor gibi görünse de bunun taktik icabı olduğunu ve hızlı adamlarını devreye sokmak için rakibin iki bekinin ileriye çıkmasına müsaade ettiğini görüyoruz.
Öncelikle savunma anlamında Fenerbahçe hata yapmıyor. Savunmada doğru yer tutarak rakipten önce ilk toplara müdahale edip pozisyon oluşmasına engel oluyorlar. Adam adama savunma yapmaktan ziyade her bölgenin adamı kendi alanını kontrol ederek oynuyorlar.

Orta alanda ise sürekli topa basan, top çalan, yerini kaybetmeyen  defansa  yardım eden, takım atağa çıktığında takıma ofans anlamında destek veren ve pozisyon hazırlayan aynı zamanda topu kanatlara aktarabilen, dikine gidebilen orta oyuncuları ile  sahada fark yaratmaktadırlar.

Yaratıcı ve hızlı kanat oyuncuları ile oyuna çabukluk kazandırılırken, kanatlardan gelen toplar rakibin ceza sahası içinde patlamaya hazır bomba misali her an tehlike yaratmaktadır. Fenerbahçe kanatları etkili ve üretken olarak kullanan bir takım haline geldi. Burada Lens ve Volkan’ı överken onların olmadığı zamanlarda onların yerine ''şapkadan tavşan  çıkaran'' Sow ve Atıf’ı da unutmamak lazım.

Forvet hattın da kim oynarsa oynasın mutlaka golünü atıyor. Fenerbahçe yatan forvetlerden ziyade takımı için mücadele eden, bunun içinde sürekli gezen forvetlere  sahip. Forvetlerin attıkları gol ortalamaları bunun açık göstergesidir.

Fenerbahçe’de en önemli olay, kim oynarsa oynasın görevini en iyi şekilde yapıyor olması. Bir yada iki futbolcunun eksikliği takımda sorun teşkil etmezken yerlerine oynayanlar çok verimli oynuyorlar. Ayrıca oyuna sonradan dahil olan oyuncuların oyuna katkısı ve skora etki etmeleri göz ardı edilemeyecek bir olay. Böyle olunca da başarı kaçınılmaz oluyor.

Elbette bu başarının mimarı Dick Advocaat'tır. Oyuncular üzerinde ki adaleti ,oyuncu tercihlerin deki doğruları ve oyun içerisinde ki hamleleri ile birlikte alınan başarılı sonuçlar aranan kanın bulunduğunun habercisidir.

Yukarıda anlattıklarımızdan yola çıkarak hafta sonu oynanacak Fenerbahçe-Beşiktaş derbisine bakıp da ''vay vay vay'' dememek elde mi?


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder