LAKAP TAKMANIN DİNİMİZDEKİ YERİ !
İnsanlara lakap takmak, lakabıyla hitap etmek yüzyıllardır var olan bir gerçek.
Lakap, insanların eksik yönlerini alaylı bir şekilde yermek, alay etmek olduğu gibi övmek, takdir etmek içinde kullanılır.
Lakin insanları beğenmediği, üzüleceği lakaplarla çağırmak günahtır.
Lakin insanları beğenmediği, üzüleceği lakaplarla çağırmak günahtır.
Örneğin (benim gibi) saçları olmayan birine ‘’ KELAYNAK’’, gözleri görmeyen birine ‘KÖR KEDİ ya da yürüme problemi yaşayan birine ‘TOPAL ÖRDEK gibi lakaplar takmak günahtır.
Bununla ilgili yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’in Hucurat suresinin 11. Ayetinde mealen ’’ Ey müminler, bir kısmınız, diğer kısmınızı alaya almasın! Belki de alay edilenler, kendilerinden daha iyidir. Birbirinizi ayıplamayın, kötü lakaplarla çağırmayın. İmandan sonra fasıklık ne kötüdür! ( Allah’ın yasak ettiği şeylerden) tevbe etmeyenler ise zalimlerdir’’ diye belirtilmiştir.
Nitekim alemlere rahmet olarak gönderilen sevgili peygamberimiz de; ‘’Bir kimseyi sevmediği lakapla çağırana, melekler lanet eder’’ diye buyurmuşlardır.
Yukarıda ki Âyet-i kerime ve hadisten anlaşılacağı gibi, insanları hoş olmayan lâkaplarla çağırmak yasaklanmıştır.
Ancak bir mümin bir mümine güzel isimlerle hitap ederse, Halit Bin Velid’e takılan Seyfullah (Allah’ın askeri) lakabında olduğu gibi, o zaman bir sorun teşkil etmemektedir.
Burada esas olan mesele, “Kendimiz için istemediğimizi, başkaları için de istememektir.''
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder