Fenerbahçe dün gece Zagreb’de sahadan mağlup ayrıldı ve taraftarlarını bir kez daha büyük bir hayal kırıklığına uğrattı.
Bu sezon, İstanbul’daki Feyenoord maçı haricinde ne ligde ne de Avrupa’da yüz güldüren bir futbol sergileyemeyen sarı-lacivertliler, dün akşam adeta sahada yoktu.
Oyuncuların fiziksel olarak güçsüz halleri dikkat çekti. İkili mücadelelerde ayakta kalamayan, sürekli top kaybeden, moralsiz ve isteksiz bir takım vardı. TV başındaki ve stada giden taraftarlar, sahada ne yaptığını bilmeyen acemi bir oyuncu grubunu izledi.
Takımın oyun planı yoktu, düzeni yoktu! Takımda umut yoktu.
Bu tablonun sorumlusu yeni teknik direktör Tedesco değildir. Asıl sorun, takımı bu hale getiren ve sezon başında doğru hazırlık yapmayan eski hoca Special One Mourinho’dur.
Mourinho hazırlık kampında takımı resmen yatırmış. Güç depolamamış, oyunculara yükleme yapılmamış.
Sanki biri kulağına fısıldamış da “bu takımı bitir ve git” demiş gibi.
Sonuç: sahada ruhsuz, güçsüz, dağınık bir Fenerbahçe.
Üstüne geçtiğimiz hafta yapılan kongre ve başkanlık seçimi takımı iyice darmadağın etti. Büyük vaatlerle gelen transferler, yönetim değişikliği sonrası kafa karışıklığı yaşadı. Futbolcuların aklına “Acaba paramızı alabilecek miyiz?” sorusu düşmüş olabilir. Bu da oyuncuların oyununa yansıdı.
Kerem ve Archi Brown sahada yok gibiydi. Ne şut çektiler, ne pas verdiler.
Kerem çok güçsüz. Her pozisyonda yerde!
Allah aşkına Nene’nin bu takımda ne işi var? Onu izleyen insan, ister istemez “Emre Mor’un günahı neydi?” diye sorar kendi kendine.
En Nesyri’ye gelince… Forvet olmasına rağmen ceza sahasına giremedi, gol bölgesinden uzak oynadı. Bu şekilde nasıl gol atacak?
Semedo vasattı. Szymanski ise tam anlamıyla “bal yapmayan arı.”
Koşuyor ama üretiyor mu? Hayır.
Top kayıpları üst seviyede.
Orta saha hiç yoktu! Olmayanı anlatmaya bile gerek yok!
Bir tek Milan Skriniar çabaladı ama tek başına yetmez, yetmedi.
Bu takım bu haliyle gol atamaz. Bu oyunla ne Avrupa’da ne ligde başarı gelir.
Dün geceki mağlubiyeti yeni hocaya yüklemek haksızlık olur.
Asıl sorun; sezon başında yapılan yanlış transfer planlaması, ardından gelen kongre ve başkan değişimiyle kulübün düştüğü kaostur. Ali Koç’un gönderilişiyle kulüp bambaşka bir havaya girdi, futbolcuların motivasyonu tamamen dağıldı.
Kısacası, bu sonuç benim için sürpriz değildi.
Benzerlerini önümüzdeki günlerde daha çok göreceğiz gibi görünüyor.
Fenerbahçe taraftarını üzmeye devam edecek.
Sarı-lacivertli takım bu oyun yapısıyla karanlığa doğru yelken açtı.
Allah Fenerbahçe taraftarına sabır versin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder