Ülke insanı olarak meçhul bir girdabın içine kapıldık gidiyoruz.
Ahlak dediğimiz yüce kavram yerle bir olmuş vaziyette.
Güven ortadan kalktı. Bugün güveni bilen de tanıyan da yok!
Siyaset ülkemizde kirli, çürümüş, kokuşmuş bir hale dönüştü.
Eğitim, sağlık, adalet…
Hepsi sıfırın altında kaldı.
Hukuk sadece kağıt üzerinde bir kelimeden ibaret hale geldi. Ülkemizde ruhu da yok, varlığı da yok!
İnsanlar birbirinden hep şikayet eder vaziyete geldi.
Dostluk, arkadaşlık, merhamet, dayanışma nerede kaldı?
Hepsi yok olup gitti...
Bir kesim menfaatinin kölesi olmuş, çıkar uğruna ruhlarını satmışlar.
Hırsızlık marifet gibi ortada dolaşıyor! Herkes çalmanın peşine düşmüş durumda.
Belli bir kesimde “çok şükür”ü diline dolamış!
Bilmezler ki şükür sadece Yüce Yaradan Allah’adır.
Seçtiğin, vekil yaptığın insana “çok şükür” edilmez!
Siyasetteki söz sahipleri sabah söylediklerini akşam inkar ediyorlar.
Hakikat, anlık çıkarların gölgesinde can çekişiyor ama yinede hayal satmaktan geri kalmıyorlar.
Öyle ki güvensizlik bu milletin damarlarına işlemiş durumda.
Metrobüslerde itiş kakış, sokaklarda huzursuz bir telaş almış başını gidiyor.
Apartmanlarda herkes yabancı
İş yerlerinde kimse kimseyi tanımıyor.
Bir “günaydın” ya da “iyi akşamlar” demek bile lüks hale geldi...
Sosyal medya hayata yön verir oldu.
Bir çok insan bu sosyal medya denen mecralar üzerinde kendini pazarlar hale geldi.
Dinin özünü halka anlatması gereken Diyanet, güven bunalımında çırpınıyor.
Diyanet TÜİK gibi siyasete hizmet etme yarışı içerisinde!
Camilerde imamı dinleyen, mahallede muhtara selam veren yok. Ama kimin umurunda!
Esnaf her gün etiket değiştiriyor.
Çarşıda, pazarda, markette, manavda, benzin istasyonunda fiyatlar borsa gibi hep yukarıya doğru tırmanıyor.
Bir mekana, eğlence yerine gidildiğinde kazıklanmamak mucize!
Fiyatlar şişmiş, vicdanlar sönmüş. İnsanlık nerede?
Namusun adı unutulmuş.
Televizyonlarda gündüz kuşağı programları rezillik saçıyor. Ahlaksızlıklar ekranlarda teşhir ediliyor kimse dur demiyor.
Dizilerde ihanet, yalan, yasak ilişkiler normalleştirilip halka sunulmaya hep artarak devam ediyor.
Kimin kimin koynunda olduğunun önemi yok, her şey “normalmiş” gibi sunuluyor.
Ve işte bütün bunları yan yana koyunca,
bu milletin pusulasının kırıldığını, rotasız bir şekilde meçhule sürüklendiğini görüyoruz.
Sonumuz hayır ola…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder